ÜSTÜ KALSIN / Atatürk'ün son Cumhuriyet Bayramı ve Ayral'ın tanıklığı
İSKENDER ÖZSOY
Atatürk’ün hastalığı dönülmez yola girmişti.
Onca çabaya karşın hastalık iyileşmemiş, aksine günden güne kötüleşmişti.
16 Ekim’de akşama doğru ilk ağır komaya girdi. Yatağında kendini bilmeden yatıyor, sık sık başını iki yana çevirerek “Aman dil, aman...” diye söyleniyordu. Koma hali 19 Ekim akşamına dek sürdü. Ertesi gün komadan çıkarak kendine geldi.
Cumhuriyet’in 15. yılı yaklaşıyordu.
Aklı fikri törenlere katılmaktaydı.
25 Ekim’de orduya göndereceği 15. yıl mesajı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a yazdırdı.
28 Ekim’de Sabiha Gökçen’i kabul etti, ona “Yarın bayram değil mi Gökçen? Bu günü, halkla, halkımın içinde kutlamak isterdim. Beni Cumhuriyet Bayramı’ndan, halkımdan uzak tutan bu hastalığa lanet ediyorum.” dedi.
Ve o gün, o kutlu gün.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Atatürk’süz ilk tören.
Dönemin Meclis Başkanı Abdülhalik Renda Cumhurbaşkanı Atatürk adına tebrikleri kabul etti. Atatürk’ün Ankara Hipodromu’nda düzenlenen geçit töreninde orduya mesajı başbakan Celal Bayar tarafından okundu.
Gazi mesajında şöyle demişti:
“Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık ışıklarını taşıyan kahraman Türk ordusu. Türk vatanının ve Türklük topluluğunun şan ve şerefini, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an yapmaya hazır
olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır.”
Bu mesaj onun orduya ve Türk halkına son mesajıydı.
O günün akşamı Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri 29 Ekim töreni dönüşü vapurla Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken İstiklal Marşı söyleyerek Atatürk’ü selamladılar ve sevgi gösterileri yaptılar.
Mustafa Kemal Atatürk son Cumhuriyet Bayramı’nı işte böyle yaşadı.
AYRAL’IN TANIKLIĞI
Türkiye’de –belki de dünyada- sahneye çıkan en yaşlı oyuncu unvanına sahip Şehir Tiyatroları aktörü Necrdet Mahfi Ayral, cumhuriyetin ilanını tanıklarındandı.
Rahmetli Ayral’la 75. yıl dolayısıyla röportaj yapmıştım.(*)
Galatasaray Lisesi öğrencisi Necdet Mahfi o röportajda cumhuriyetin ilanına tanıklığını şöyle anlatmıştı.
“Cumhuriyetin ilan edildiği haberini bize hocalarımız verdi:
‘Çocuklar bugün evlerinize gideceksiniz.’
‘Ne oldu?’ diye sorduk. Bize cumhiriyetin ilan edildiği müjdesini verdiler.
Hepimiz çok sevinmiştik.
Okuldan çıktık.
İstanbul haberi öğrenmiş, etrafı neşe kaplamıştı. Beyoğlu şarkılar ve türkülerle inliyordu. Cennet gibiydi Beyoğlu. Cumhuriyetin ilan edildiği haberini iliklerimize kadar yaşadık. Azınlıklar biraz tedirgin oldu ama kendilerine dokunulmayınca onlar da sevinmemize ortak oldu.
Okulumuzun öğretmenleri cumhuriyete boyun eğdi. Fransız hocalar işgale belki sevinmişlerdi ama bunu belli etmediler. Cumhuriyetin birinci yıl kutlamaları ilan edildiği günden daha coşkulu oldu. “
TUZLA’DA 29 EKİM ETKİNLİKLERİ
29 Ekim’de ülkenin her yerinde bayram törenleri yapılacak.
Elbette, yaşadığım Tuzla’da da.
Tuzla’da “cumhur” resmi törenlerin dışında bayramını şu özel etkinliklerle kutlayacak.
Sivil Toplum Kuruluşları Tuzla Platformu’nun sahil tören alanında pazar günü saat11.30-13.00 arasında düzenleyeceği etkinliğe aralarında TEMA Vakfı Tuzla İlçe Temsilciliği, Marmara Otizm Spor Kulübü Derneği, Muharip Gaziler Derneği Tuzla Temsilciği, Tuzla Fen Koleji, Atatürkçü Düşünce Derneği Tuzla Şubesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği Tuzla Şubesi ve Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin de olduğu 43 kuruluş katılacak.
Etkinlikte, konuşmalardan sonra Evora Sanat’ın salsa, Elbasander’in zeybek gösterilerileri ve Tuzla Amatör Denizciler Derneği’yle Su ürünleri Kooperatifi’nin denizde Cumhuriyet Bayramı gösterisi var.
Tuzla Rumeliler Derneği mübadillerin geleneksel davul zurna etkinliğiyle “cumhur”un bayram coşkusuna katılırken, Evora Sitesi’nde saat 14.30’da Evora Cumhuriyetçileri Topluğu A parsel içinde, Tuzla Sanat da Hayat Sitesi Birinci Havuz başında saat 15.00’den itibaren çeşitli etkinliklere 29 Ekim’i kutlayacak.
…….
(*) Bizim Gazete. 29 Ekim 1998.
FOTO
Necdet Mahfi Ayral