İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

ÜSTÜ KALSIN / Bayram Gazetesi

Bayram Gazetesi 

BABIÂLİ’nin gerçek emekçilerinin ortak ürünü Bayram Gazetesi 17 yıldır yayımlanmıyor.

66 yıl önce, 28 Ağustos 1946 tarihine denk gelen Ramazan Bayramı’nda ilk sayısı çıkan Bayram Gazetesi, İzmir’den İstanbul’a gelişleriyle onlarca yılda oluşmuş Babıâli geleneğini alt üst eden zihniyetin yok ettiği Bayram Gazetesi son kez yayımlandığı 10 Mayıs 1995 tarihine dek  –sadece cumhuriyetin 50. yılındaki Ramazan Bayramı hariç- her dini bayramda okuyucusuyla buluştu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 49 yıl yayımladığı  gazetenin temellerine dinamit 1992’in Kurban Bayramı’nda atıldı.
O yıl Sabah, Bugün, Yeni Asır ve Fotomaç gazetelerinin o zamanki  sahip ve yöneticileri gazetelerin bayramda çıkacağını duyurdu.

Ertesi bayram diğer gazeteler de yayımlanma kararı aldı.

Bayram Gazetesi, yaşam alanını yok eden zihniyete ancak üç yıl dayanabildi ve 10 Mayıs 1995 tarihinde son kez yayımlandı.

O yıldan bu yana bir kez, 2001 yılının Ramazan Bayramı’nda gazetenin yeniden yayımlanması ihtimali doğdu. O günlerde çıkan gazetelerin sahip ve sorumluları Bayram Gazetesi’nin yeniden okuyucusuyla buluşması için hazırlanan protokolü imzaladı.
Bir gazete hariç: Akşam.
İlginç olan o protokolü, geleneği dinamitleyen gazetenin sahibinin de imzalamasıydı.
Akşam imzalamayınca gazete çıkmadı.
Aradan 10 yıl geçtikten sonra Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay’ın girişimi ve temaslarıyla yeni bir umut doğdu.
Ancak Atalay’ın çabası sonuç vermeyince Bayram Gazetesi umudu bir başka bayrama kaldı. 

Yukarıda 2001 yılında gazetenin yeniden yayınlanma ihtimalinden söz ettim.

Hürriyet bu ihtimalin gündeme geldiği günlerde, 7 Ocak 2001 tarihli sayısında konuya geniş yer ayırmıştı.

O yayında bazı gazetecilerin görüşleri de var.

Bakın neler demiş o gazeteciler.

Özetleyerek aktarıyorum:

Melih AŞIK: “On bin gazeteciyi ilgilendiren bir konuda Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu'nun karar vermesi yanlıştı, bu bir. Bu karar bayram gazetesi kötü olduğu ve okuyucuya iyi gazete sunmak uğruna alınmadı bu iki. Sabah Olayı adlı kitapta Zafer Mutlu'nun bir sözü vardır: ‘Halkı aydınlatmak için değil, para kazanmak için varız.’ diye. Sabah Gazetesi'nin bayramda gazete çıkartması yedi  trilyonluk bir geliri kaybetmemek içindi.”

Hıncal ULUÇ: “Önce bayram gazetesi niye ortadan kalktı diye sormak lazım. Eğer yıllar önce çıkan bayram gazetesi, doğru dürüst bir gazete olsaydı ve Sabah böyle bir karar alsaydı yer yerinden oynardı. Bayram gazetesi gazete olmaktan o kadar uzaklaşmıştı ki, hiçbir direniş olmadı. Haber yok, yazı yok, makaleden başka birşey yok. Cumhurbaşkanı ne dedi gibi şeyler. Bu gazetenin bir tek amacı vardır. Reklam alıp cemiyete gelir temin etmek. Fiilen gazetecilik yapanlar, eşten dosttan reklam dilenirdi. Küçük düşüren bir uygulamaydı. Ortada yürüyen bir sistem varken, kötü bir sisteme niye dönülsün? Madem Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu tek başına karar verdi 26 gazete neden koyun gibi peşlerinden gitti?”

Nezih DEMİRKENT: “Kıta Avrupa'sında dini günlerde hiçbir gazete çıkmaz. Türkiye için de böyle bir alternatif düşünülebilir. Ya da meslek kuruluşları bir bayram gazetesi çıkartabilir. Hıncal Bey şimdiki durumu çok beğeniyorsa devam eder. Bayramda gazete çıkmasın derken ille de eski bayram gazetesi çıksın diye diretmiyoruz. Ama Hıncal Uluç'un hayatı boyunca farketmediği olaylar için bu tip tatiller çok önemli. Matbaa makinalarının bakımı, binanın umumi temizliği gibi. Hürriyet'in genel yayın yönetmeniyken bir ara bayram gazetesinin gazeteler arasında dönüşümlü çıkartılması konuşulmuştu. Bu da bir alternatif olabilir. Önemli olan tartışmak. Çözüm bulunur.”

İKİ BUĞDAY BAŞAĞI

Tuzla Sosyal Dayanışma ve Yardım Derneği’nin ikinci kitabı İki Buğday Başağı yayımlandı.

Kitap 29 Ocak 2011 tarihinde Tuzla’da düzenlenen Selanik’ten Tuzla’ya  Mübadele/2 Sempozyumu’na sunulan bildirilerle 30 Ocak 2012 tarihinde mübadele sözleşmesinin 89. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yapılan konuşmalardan oluşuyor.

Dernek başkanı Nursen Temizel’in önsözüyle başlayan, 1914 doğumlu birinci kuşak Yanya mübadili Lütfü Karadağ’ın son sözüyle biten kitapta şu kişilerin bildiri metinleri  ve konuşmaları var:

Prof. Rasim Özyürek, Doç.Dr. Elçin Macar, Dr. Neval Konuk, Gökçe Bayındır Goularas, İskender Özsoy,Lozan Mübadilleri Vakfı Başkanı Ümit İşler ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı.

<