ÜSTÜ KALSIN / İlke mi Dediniz?
İLKE Mİ DEDİNİZ?
Gazetecilerin hediye kabul etmesi konusu nicedir aklımda.
Bu konuda daha önce çalıştığım gazetede birkaç yazı yazdım.
Burada da yineleyim.
Kamuda hediye konusunun tartışıldığı bu günlerde gazetecilerin hediye almaları da tartışılmalıdır.
Gazetecinin mesleklerini icra ederken hediye kabul etmemesi gerektiği inancındayım.
Buna rağmen son zamanlarda hediye alma konusuna açıklık getirilmesi gerektiğini de düşünmeye başladım.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin ilgili maddesi "Yayın öncesi kararlarla ve yayınlarla ilgili önyargı, kuşku yaratacak her cinsten kişisel hediye ve maddi menfaat reddedilmelidir." diyor.
Buradaki "yayın öncesi" yaklaşımı diğer zamanlarda hediye almak uygundur gibi bir izlenime yol açıyor.
Tamam, gazeteci art niyetle verildiğini hissettiği hediyeleri reddetmelidir. Ama iyi niyetle dostça, arkadaşça verilen küçük bir doğum günü, bayram hediyesini de reddetmeli midir?
Burada hediyenin değeri konusunu tartışmamız gerekiyor.
Söz konusu bildirgenin ilgili maddesinin gözden geçirilmesi, hatta yeniden yazılması kanaatinde olduğumu belirteyim.
Aslında ben bunları boşuna yazıyorum.
Yiyip içtikleri lokantalara, yatıp kalktıkları otellere methiye düzen onca irili ufaklı yazar varken böyle ağır konulara kafa yormak; beyhude çaba ya, neyse.
İLKELER… İLKELER…
………
Al sana bir ağır konu daha.
Doğan Yayın Grubu yeni yayın ilkelerini açıklamış. Yeni ilkelerin 19. maddesi şöyle:
“Şiddet ve zorbalığı özendirici veya kışkırtıcı, bireyler, topluluklar ve uluslar arasında nefret ve düşmanlığı körükleyici yayın yapılamaz. Bir grup ya da kişi, muhtelif sıfat, değerlendirme ve yöntemlerle ‘ötekileştirilip’ nefret öznesi haline getirilemez. Nefret suçlarını çağrıştıracak ifadelere kesinlikle yer verilemez.”
Bunlar iyi güzel şeyler de Hürriyet'in arşivindeki "yılmaz" yazarların yazdıkları ne olacak?
Onları unutabilecek miyiz?
Bir de Hürriyet yazarı Arman'ın reklam filminde oynaması Doğan Yayın Grubu’nun yayın ilkeleriyle bağdaşıyor mu?
Bir başka deyişle gazeteci reklam oyuncusu olur mu?
Olursa, yarın öbür gün reklamında rol aldığı ürünün ya da şirketin bir açığını gördüğünde yazabilir mi?
EMEĞİME SAYGISIZLIK
İlke mi dediniz?
Geçiniz efendim.
“Bizim mahalle”de ilkesizlik diz boyu.
Bugüne değin mübadele röportajlarımdan alıntılar gerek gazetelerde gerek sanal ortamda bazen kaynak gösterilerek, bazen gösterilmeden defalarca yayımlandı. Kaynak gösterenlere teşekkür ettim, göstermeyenleri ulaşabildiğim ölçüde emeğime saygı göstermeleri için uyardım. Uyanlar da oldu, uymayanlar da.
Şimdi size uymayanlardan birini tanıtacağım.
Çağdaş Tuzla gazetesi, İki Vatan Yorgunları adlı kitabımdan Tuzla’daki mübadillerle yaptığım röportajları, kaynak göstermeden, üstelik gazetenin kendi ürünüymüş gibi araya yorumlar ekleyerek yayımlandı.
Kaynak gösterilmesi konusundaki ricalarıma karşın emeğime saygısızlık hâlâ devam ediyor.
Saygısızlığın belgesi bu linkte: