İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

ÜSTÜ KALSIN / Kamp Armen'in Çocukları Buluşuyor

Tuzla’daki geçmişi 54 yıla uzanan Ermeni Yetimhanesi’nin (Kamp Armen) çocukları bu yıl da “ev”lerini ziyaret edecek.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in sekiz yaşından itibaren 20 yıl emek verdiği yetimhanenin “kaybolmayan çocukları” 26 Nisan 2015 Pazar sabahı sekizinci kez, yıllarını geçirdikleri Kamp Armen’de buluşacak.
Tuzla yetimhanesi, Gedikpaşa’daki Ermeni Protestan Kilisesi'nin yetimhane olarak kullanılan alt katında kalan çocuklar için yazları iyi vakit geçirebilecekleri uygun bir mekân bulma düşüncesinden doğdu.
Kilise vakfının yöneticileri bu amaçlarını hayata geçirmek için aradıkları araziyi Tuzla'da buldu. 
Arazi 1961 yılının kasım ayında Tuzlalı Durmaz ailesinden satın alındı ve kilise adına tescil ettirildi.
Yetimhanenin temeli 6 Ocak 1962 tarihinde atıldı.
Yaşları sekiz ila 12 arasında değişen 30 çocuk, Tuzlalı “Hasan Kalfa”nın (Hasan Güloğlu) nezaretinde çalışmaya başladı
O yılın yazında, inşaat devam ederken çadırlarda da olsa kampta hayat başladı. 
Kampın son haline gelmesi beş yıl sürdü.
Ancak çocukların Kamp Armen günleri 1979 yılından itibaren gölgelenmeye başladı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, 23 Şubat 1979 tarihinde Kartal 3. Asliye Hukuk Hâkimliği'ne başvurarak, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı'nın elindeki tapunun iptal edilmesini ve eski sahibine geri verilmesini istedi.
Dört yıl süren davanın sonunda mahkeme araziyi eski sahibi Durmaz ailesine iadesine karar verdi.
Bu karar üzerine 13 Ocak 1983 tarihinde yetimhanenin faaliyeti durduruldu ve kapatıldı.
Yargıtay'ın 1987'de yerel mahkeme kararını onaylaması ile Kamp Armen’e el konulması süreci tamamlandı.
Eski sahibine dönen arazi aile tarafından işadamı Hüsnü Deveci’ye satıldı. Arazi ve tesisler birkaç kez Deveci ailesi bireyleri arasında devirlerle el değiştirdikten sonra başkasına/başkalarına satıldı. 
Şimdiki sahibinin/sahiplerinin kim olduğunu bilmediğim Tuzla Ermeni Yetimhanesi, orada kalanların deyişiyle “Atlantis uygarlığı”, bugün harap halde.
Ermeni çocuklarına 21 yıl hizmet veren Kamp Armen’de bin 500 kadar çocuk bu yıllar içinde Tuzla’da ilk ve ortaokula gitti. 
İşte o çocuklardan bir bölümü her yıl nisan ayının son pazar günü “ev”lerinde buluşuyor.
Bu yılın buluşması 26 Nisan’da. 
O gün Kamp Armenliler, Hrant Dink’le sekiz yıl geçiren Garabet Orunöz’ün girişimiyle “yuva”larında yine bir araya gelecek.
Geçen seneki buluşmaya katılmıştım.
Yüzler gülüyordu belki ama yürekler ağlıyordu.
Bu yıl da katılacağım.
Yetimhaneyle komşu sayılırız. Aramızda bir sokak var.
Evden çıktığımda Kamp Armen’i görüyordum yakın zamana kadar.
Artık görüş alanım kapanıyor.
Görüş alanımı yetimhanenin arka tarafına yapılan villalar kapatıyor.
Bugünlerde iki yeni villa inşaatına daha başlandı.
Bence, çevredeki yapılaşma yetimhaneyi tehdit ediyor.
Bu açıdan baktığımda kamp arazisinin ve tesislerinin geleceğini pek aydınlık göremiyorum.
Korkarım burası bir gün yıkılacak veya yıktırılacak.
Varsayalım yıktırıldı.
Yerine ne yapılacak? Yapanlar ne kazanacak? 
Yıkılırsa eğer, “Atlantis uygarlığı”nı yaşayanların anıları ayaklar altına alınacak.
İnşallah yıkılmaz ve yetimhane eskiye yaraşırcasına yine çocuklara yönelik bir kurum/kuruluş olarak hizmet verir.
Bunun böyle olması için mutlaka bir çıkar yol vardır.
Bitirirken küçük bir not, konuya ilgi duyanlar için.
Aşağıdaki linkte yönetmenliğini Gülengül Altıntaş'ın yaptığı bir film var. 
Yetimhaneyi anlatıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=Aw0ZNSkcP7g
…………..

Bu yazıda http://www.istanbulermenivakiflari.org/tr sitesindeki bilgilerden de yararlandım.

<