ÜSTÜ KALSIN / Kemal Tahir'in İlk Üç Kitabı
Türk tarihi ve insanıyla ilgili konuları hep gündeminde tutan ve tezler geliştiren romancı Kemal Tahir’in 41. ölüm yıldönümüydü 21 Nisan.
Türkiye’de aydın olmanın sorumluluğu da taşıyan Kemal Tahir’in 1931 yılında İçtihad dergisinde yayınlanan ilk şiirleriyle girdiği ve Geçit dergisinde devam eden şairliğinden “Büyük Türk romancısı” olmaya giden yolculuğunda mahpusluğunun çok önemli etkisi var.
1938 yılında Donanma Davası’nda (1) 15 yıla mahkûm edilen, 1950 yılındaki genel affa dek İstanbul Tevkifhanesi’nden başlayarak, Çankırı, Malatya, Çorum ve Nevşehir cezaevlerinde süren 12 yıllık mahpusluğu okuyup yazarak geçti Kemal Tahir’in.
Daha 1939 yılında İstanbul Tevkifhanesi’nde mahpusken “Sarı defter”leri yazmaya başlayan Kemal Tahir şüphesiz o tarihten önce de üretiyordu; hem kendi adıyla hem de müstear isimlerle.
Kemal Tahir’in 1931 yılında başlayan ve ölümüne dek 42 yıl süren edebiyat yolculuğunda Sedat Simavi’nin yayınladığı Karagöz, Karikatür ve Yedigün dergilerinin çok önemli yeri var. Bazı günlük gazetelerdeki çalışmalarının yanı sıra bu dergilerde de hem fikren ve hem bedenen çalışan Kemal Tahir bu üç dergiye kendi adıyla da müstear isimlerle de röportajlar, polisiye öyküler ve yazılar yazdı.
İşte bu yıllarda ilk kitabı geldi Kemal Tahir’in.
Namık Kemal İçin Diyorlar Ki…
1936 yılında Şirketi Mürettibiye Basımevi’nin 73’üncü kitabı olarak yayımlanan bu kitap, daha doğrusu kitapçık Kemal Tahir’in Namık Kemal hakkında yaptığı bir ankete verilen yanıtlardan oluşuyor.
Onun yedi soruluk anketine Falih Rıfkı (Atay), Va-Nu (Vala Nurettin), Hüseyin Cahid (Yalçın), Peyami Safa, Ercüment Ekrem (Talu), Sadettin Nüzhet (Ergun), Kerim Sadi (Cerrahoğlu), Dr. Fuad Sabit, Nâzım Hikmet, Hüseyin Avni (Şanda) ve Suad Derviş cevap vermiş.
Kitabın kapağında da “Anketi Yapan: Kemal Tahir” yazıyor.
Kemal Tahir bu kitapçığın yayınından pek memnun kalmadığını 1937 yılında evleneceği Fatma İrfan’a yazdığı tarihsiz bir mektupta şöyle dile getirmiş: (2) “Sana bu mektubumla beraber Namık Kemal İçin Diyor Ki ismiyle çıkardığım kitabımı gönderiyorum. Böyle başlamak belki doğru değildi. Fekat aldırma. Arkası iyi gelsin. Mürettip ve musahhih hataları da sana bu zavallı kitap çıkarken hasta olduğumu anlatacaktır.”
Ertesi yıl Kemal Tahir’in Yeni Kitapçı’nın Ucuz Romanlar Serisi’nin dördüncü, onun ikinci kitabı olarak yayınlanan Bir Çalgıcının Seyahatı adlı kitabı kitapçılardaki yerini alır. Bu kitap da tatmin etmez onu.
Nedenini, Fatma İrfan’a 9 Mayıs 1937 tarihinde yazdığı mektupta (3) buluruz: “Mektubumla beraber gönderdiğim kitap Kemal Tahir’in ilk eseri olmamalı idi. Ben bunu gördükçe adeta kendimden utanıyorum. Fekat, ne yaparsın İrfan istidat meselesi dediler. Benim faciadan çok komediye istidadım varmış. Babıâli’de Karagöz oynatıp Karikatür mecmuasına hikaye, fıkra, roman yazan adamdan göz yaşartıcı işler beklenmemeli imiş. Bir Çalgıcının Seyahatını(4) bilmem ki nasıl bulacaksın? Bu roman sence malumdur. Sade lisana dikkat et. Bakalım, kitapçının iddiası veçhile komik roman yazmaya istidadım var mı?”
Bir Çalgıcının Seyahati daha sonra 1945 yılında “Almancadan tadil ve nakleden Kemal Tahir” notuyla Kenan Matbaası tarafından ikinci kez, 1953 yılında da yine aynı notla A.Halit Yaşaroğlu Kitapçılık ve Kağıtçılık TLŞ. tarafından üçüncü kez basıldı.
Bir de üçüncü kitap var Kemal Tahir’in yazdığı; daha doğrusu Ahmed Cevad ve Suad Derviş’le ortaklaşa yazdığı.
1936 Modeli Gençler ve Zavallı Peyami Safa adındaki bu kitapçık Milli Türk Talebe Birliği’nin yukarıda adı geçen Namık Kemal İçin Diyorlar ki anketine karşı çıkardığı broşüre yanıtları içeriyor.
………..
Kemal Tahir’in edebiyat dünyasında kendi adıyla yazdığı ilk üç kitabın serüveni böyle.
O, 1937’den 1954’e dek adını kullanamadı.
17 yıl müstear isimlerle mizah öyküleri ve polisiye romanlar yazdı; Mickey Spillane’den F.M İkinci müstearıyla çevirdiği Mayk Hammer dizisi ilgi görünce orijinal kitaplar bitmesine rağmen “Mayk Hammer’in Yeni Maceraları”nı yazmaya devam etti. Ve böylece Kemal Tahir’in kaleminden yeni Mayk Hammer romanları ortaya çıktı.
Okuyucular, Kemal Tahir adıyla yıllar sonra ilk kez 1954 yılında öykü kitabı Göl İnsanları çıkınca yeniden tanıştı. Adı, ertesi yıl yayınlanan Sağırdere romanıyla perçinledi.
………………………
(1) Kemal Tahir askeri isyana tahrik ve teşvik iddiasıyla kardeşi Nuri Tahir, Nâzım Hikmet, Hamdi Alev (Şamilof), Emine Alev, Hikmet Kıvılcımlı, Fatma Nudiye Yalçı, Kerim Korcan, Mehmet Ali Kantan, Seyfi Tekbilek ve Hüseyin Avni Durugün’le 13 Haziran 1938 tarihinde tutuklandı. İstanbul Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce Erkin Gemisi’nde yargılanarak 29 Ağustos 1938 tarihinde 15 yıl ağır hapse mahkûm edildi.
(2) Kemal Tahir’den Fatma İrfan’a Mektuplar, Sander Yayınları, İstanbul 1979.
(3) a.g.e.
(4) Yayıncı ve yazar Rakım Çalapala kitabın Kemal Tahir’le ilgisini şöyle açıklıyor: “Sayın Kemal Tahir’den edindiğimiz bilgiye göre, bu roman, Almanca bir kitaptan esinlenerek yazılmış bir yerli eserdir. Üstünde Kemal Tahir adı bulunan kitaplar da, eserin daha önce yayınlanmış olan Türkçe aslından yararlanılarak yapılmıştır. Yeni Kitapçı müessesesinin sahibi Kenan Sertel sayın Kemal Tahir’den bu romanın dilini sadeleştirmesini, biraz da kısaltmasını istemiş. O da bu kitabı hemen hemen dörtte biri kalacak kadar kısaltmış; bazı yerlerinde değişiklikler yapmıştır. Ünlü roman yazarımız, bu eski anısını anlatırken, neşeli bir kahkaha savurduktan sonra, ‘Romanda bir papaz vardır. Benim Müslümanlığım tuttu, onu marangoza çevirdim’ dedi.Kitabın üstüne adının yazılışı ise, kendi isteği dışında, bir oldubitti ile kitapçı tarafından yapılmış.”(Rakım Çalapala’nın kitabın 1979 yılında Atlas Yayınevi tarafından yapılan bir başka baskısına yazdığı önsözden alıntı. Kitap o tarihte, 1907,1911, 1926 ve 1945 yıllarında yapılan baskılarında olduğu gibi “Almanca’dan çeviren: Mehmet Tevfik” imzasıyla yayınlandı.)