UTANILACAK FUTBOL
Sanırım maç sonunda neredeyse bütün Fenerbahçe’liler; “Yine şampiyonluk hayal” diye düşünmüşlerdir. Takımı sahaya çıkaran teknik direktörden, ilk on bir çıkanlar ve hatta bençde oturanlar bile uyurgezer gibiydiler. Hani kimilerimiz der ya; “Benim oğlanın, benim kızın aklı bir karış havada” diye. İşte böylesine bir vurdumduymazlık içindeydi sarı lacivertliler saha kenarından saha içine kadar. Geçen sene Alanyaspor’un başındayken ekibine rakipleriyle kora kor top oynatan sanki Erol Bulut değilde onun kılığına girmiş başka birisiydi sahaya çıkan kadroyu taktik tahtasına yazan. Ne kötü bir dublördü kenarda Fenerbahçe klübesinin hemen önünde maçı ayakta izleyen kişi. Erol Bulut olamazdı diye düşündüm her an!
Çünkü Erol hoca geçen sene kaybettiği maçlarda bile böylesine silik bir oyun oynatmamıştı takımına. Bulut’un talebeleri geçen sene orta sahada bir defansif – bir ofansif hatla vaziyet alırken, Pazartesi akşamında bir çok Fener’li; “Aman Allah’ım!” diye tepki göstermiş olmalıydı. Hem Gustavo, hem Tolga, hem Ozan’la Fenerbahçe sanki son hafta alacağı beraberlikle şampiyon olacak ve çok dişli bir rakiple oynayacakmış gibi sahne alması gerçekten akıllara zaradı. Elbette Hatayspor’u küçümsemiyorum. Geçen hafta Başakşehir’e karşı topu rakibe vererek oynayıp, kontaralarla alıp götürmüşlerdi maçı. Aynı taktikle oynayacakları o kadar belliyken, orta sahada kendi kendini pasifize edecek bir üçlüyle oynamak nasıl bir mantıkdı modern futbol adına? Geçen seneki gösterilerde, sezonun her iki yarısında da 5 büyüklere karşı asla, “Merkezde 3 defansif orta sahayla” oynamayan Bulut neden böylesine yola başvurmuştu sizce?
Gülselam-Bakasetas-Uçan-Siopis
Yukardaki isimler Bulut Hoca’nın kullandığı futbolculardı geçen sene Alanyaspor’un başındayken. Bakasetas’ı ayrı bir yere koymalı. Alanya’nın 10 numarasıydı. Ya forvet arkasındaydı, zaman zaman da ileri uçta oynayan Cisse ya da Bammou’ya bir iki adım daha yakındı 10 numara pozisyonundan. Ancak Bulut’un esas düzeni Ceyhun-Salih ve Siopis’i dönüşümlü oynatarak, kanatlara da Efecan, Fernandes, Bammou ve Djalma gibi hızlı oyunculara şans tanımasıydı. Sözün özü şu ki Erol hoca merkezde 2 defansif orta sahayı bir çok maçta yan yana oynatmıştı ama 3 defansif orta sahayı belki de teknik adamlık kariyerinde ilk defa deniyordu.
Göl maya tutmadı elbette. Bir kere böylesine bir düzen Fenerbahçe’nin karakterine tamamen tersti. Kan uyuşmazlığı olacağı aşikardı. Ozan-Gustavo-Tolga üçlüsü koşar belki de pres yapabilirdi ama gole gidilecek pozisyonları hazırlamada zayıf kalacakları çok belliydi. Hele ki Ozan forvet arkasında kaybolup gitti adeta.
SOSA ve MERT HAKAN SAKAT mı?
Herkesin akıllarına bu soru gelmiş olmalı kanımca. Eğer siz bir teknik direktör olarak elinizde kilitlenen oyunu çözecek bu iki oyuncuyu ikinci yarı başlarken oyuna alabiliyorsanız, neden en azından birini ilk düdükten önce oyuna sürmüyorsunuz? Birisi bile oyuna başlayamaz diyorsanız, elinizde de santraforunuz yoksa ve doğal oyun pozisyonu 10 numara olan Deniz varsa, niçin garip bir oyun düzeniyle sahaya çıkıyorsunuz? Orta alanı Gustavo-Ozan yaparsınız, forvet arkasına Türüç’ü koyarsınız, böylelikle iki artı bir ile orta sahanızı daha yaratıcı oyuncularla dizayn edersiniz. Bir de elinizde sert ve etkili ortalar yapan Caner ve Gökhan ikilisi varsa, elinizde istediğiniz pivot forvet olmasa bile forvet tercihinizi Caner ve Gökhan’ın topu ceza alanına servis etme yetenelerine eşlik edecek olan santraforla yaparsınız. Bu tercih de 1.77 cm’lik Valencia olmaz. Her ne kadar kimselere kendini beğendiremese de, ben de dahil, 1.90’lık Frey’i veya 1.85’lik Thiam’ı oynatmalısınız en uçta. Bence geçen hafta formsuz olan Ferdi’nin yerine de Sinan başlamalıydı Hatay önünce. Bir kanatta Valencia, diğerinde Sinan, forvet arkasında Deniz ve en önde Frey veya Thiam tercihleri oyunun gidişatını değiştirebilirdi. Bulut’un en göze çarpan hatalarından birisi de 82. dakikada, rakip 2 eksik kaldığında klübeden içeriğe Frey’in yerine oyuna Deniz’in almasıydı. Fener’e gol lazımdı ancak teknik patron sahaya forvet yerine 10 numara almayı yeğlemişti.
Haftaya derbi var. Derbilerin atmosferi, havası farklıdır. Ancak galibin kim olacağına dair çok net ipuçlarıyla giriyoruz bir derbi haftasına. Taylan’ı Türk futboluna kazandırıp, genç oyuncuyu sarı kırmızılıların orta sahasının patronu yapan ve önde Emre-Arda-Belhanda-Feghouli-Falcao ile güçlü bir beşli kullanan usta Terim ile Ozan-Gustavo-Tolga defansif üçlüsüyle Hatay önünde Fenerbahçe orta sahasına pas tutturan ve 9 kişilik rakibine karşı kalan son 13 dakikalık bölümü Frey’siz geçiren Fenerbahçe’nin çiçeği burnunda hocası Erol Bulut var. Hatay’a karşı ilk şutunu ve ilk kafa vuruşunu stoper’i Lemos ile 52. ve 64. dakikalarda bulan sarı lacivertlilerin işi gerçekten çok zor derbide.