Uyutan “sahibinin sesi” medya!
Medya rezaletleri tam gaz devam ediyor...
Beyin yıkama ameliyeleri son sürat sürüyor...
Zannediyorlar millet yutuyor...
Yutmuyor kardeşim, yutmuyor...
Bilinçli, şuurlu toplumlar, tepkilerini sandıkta ortaya koyar...
Kaos yaratmaz, söyleyeceğini attığı oyla söyler...
Eğer buna rağmen sonuç şaibeliyse, o zaman tepkisini alenen ifade eder!
Televizyonların haber bültenleri hep toplumu diken üstünde tutacak haberlerle dolu.
“Eşini 140 yerinden bıçakladı.”
“Eşinin arkadaşına 2 çocuğuyla kaçtı.”
“Eski eşini doğradı.”
“Cadde ortasında kız arkadaşını darp etti.”
“Annesini para yüzünden fena dövdü.”
“Alkollü sürücü durağa girdi: 7 ölü, 14 yaralı.”
“Doktoru hastası yüzünden yaraladı.”
“7 yaşındaki kızı taciz etti.”
“17 yaşındaki kıza ormanda tecavüz edip öldürdü.”
Daha yüzlercesini burada sıralayabilirim...
***
Bir yandan da magazin furyası sürüp gidiyor...
“Dizi oyuncusu güzeller güzeli bikiniyle gözleri doyurdu.”
“Sevgilisiyle Maldivler'de üstsüz poz verdi.”
“Güzel manken, iş insanını kafesledi.”
“Ünlü sanayici sevgilisine milyonluk kolye aldı.”
“Sevgilisini terk eden güzel, yedeklerini harekete geçirdi.”
...Ve benzeri erotik görüntülerle dolu bir hayat yansıtılıyor medyada.
Kimlere mi?
Genç güzel ya da yakışıklı geleceklerimize.
Sonuç ne?
Dejenerasyon...
Böylece gerçeklerin üzerleri kapatılıyor...
***
Gelelim dizilere...
Hiçbir dizi gerçek hayatı yansıtmıyor...
Tarihi diziler bile gerçeği saptırıyor.
Hedefe yönelik yayın olsun diye...
Ders çıkaracak gerçeği yansıtan bir dizi yok!
Hep pembe dünyalar yaratılıyor dizilerde...
Özentiyi kamçılıyorlar...
Sonra da, sonuçlarını “katliam” diye, ballandıra ballandıra yayınlıyorlar...
Bir Allah’ın kulu bana gerçek haber kanalı gösteremez!
Mutlaka ya iktidardan yana ya da muhalefetten yana...
Tarafsız bir haber kanalımız yok!
Bizlerin parasıyla ayakta duran TRT dahil...
Haber “tarafsız” olmalı, yorum ise, “taraflı” olabilir...
Ama, yorumların tek taraflı olmaması gerekir.
Negatif ya da pozitif yorumcular aynı kanalda olmalı...
Tartışılan konular da halkın konusu olmalı...
Siyasi partileri hedef alan gündem değiştirmeye yönelik olmamalı...
Kısaca medya, “şebek”leri, “şarlatan”ları, sözde “bilim” ya da “din” adına konuşanları ayıklamalı...
Siyasiler birbirleri hakkında hakaret etmeden konuşmaları, fikir açıklamaları kabul edilebilir...
Ötesi “tırıvırı”dır...
TV’lerdeki, falcı, malcı, cinci, balcı, macuncular, belden aşağı konuları işleyen paraya yönelik kanallar, RTÜK mü yapar bilemem, mutlaka yok edilmeli...
Hem halkın sağlığıyla oynuyorlar, hem de hurafeleri beyinlere nakşediyorlar...
***
Gazetelerimiz ise, tam bir felaket...
Sahibinin sesi durumundalar...
Kağıt israfının ötesinde hiçbir olumlu yanları yok!
Medya haberleriyle tarafsız olmazsa, o medyaya “tetikçi medya” denir!
Günümüz Türkiye’nin 4. kuvveti, sahibinin sesi olmuş...
Yazıklar olsun!..