İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

Vakıf Köyü Tuzla’da Tarım ve Tütüncülük

Vakıf Köyü Tuzla’da Tarım ve Tütüncülük

Yılın son yazısında yine Tuzla diyelim ve belge gibi iki haberle konuya girelim.

Mübadelenin başkenti Tuzla iddia edildiği gibi balıkçı köyü değil, İstanbul’u besleyen bir tarım köyüydü.

Bu Rumlar zamanında da böyleydi, mübadeleden sonra da böyleydi.

Köy şehirleşene kadar İstanbul’un sebze ihtiyacı Tuzla’dan karşılanırdı; ıspanağından pırasasına, enginarından bamyasına kadar.

Tarım geniş kavram.

Bu kavramın içine tütüncülüğün de girdiği nedense hep göz ardı edilir.

Bu böyledir.

Tuzla’da tütüncülük konusu mutlaka araştırılmalıdır. Ben yapabilir miyim?

Hayır.

Tuzla’da “araştırmacı/yazar”lar varken bana düşmez bu iş. Araştırsınlar da öğrenelim.

Şimdi gelelim belge/habere.

Bu haberden dolaylı olarak Tuzla’da tütüncülük yapıldığını öğreniyoruz.

Ama bir başka kaynakta da mübadeleden sonra İstanbul Ziraat Müdürü’nün Kartal ve Tuzla civarının tütün yetiştirmeye elverişli olduğu tavsiyesi doğrultusunda ziraat müdürlüğünün muhacirlere tütün fidesi dağıttığı bilgisi var. (*)

29 Kasım 1888 tarihli Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanan haber şöyle:

“Kartal kazasına tabi Tuzla karyesi (köyü) ahalisinden ve Rum milletinden Ligori veledi Andon’un hanesinin tavan arasında mahfuz (saklanmış) bulunan kırk altı kilo - dört denk- tütünü sirkat (çalmak) ile Karaman nam kimesneye (kimseye) füruht eden (satan) karye-i mezkureli (Tuzlalı) Nikola ve Vasilaki nam kimesneler hakkında muamele-i nizamiyenin ifasına mahali bidayet mahkemesince ibtidar olunduğu müstahberdir (haber alınmıştır.”

VAKIF KÖYÜ TUZLA

Tuzla’nın Bursa’daki Sultan Bayazid Vakfı’na bağlı olduğu çok az kaynakta yer alır.

Denizden kum çıkarmak o zamanlar resmi işlem gerektiriyormuş.

Bu haber Tercüman-ı Hakikat gazetesinde 25 Aralık 1888 tarihinde yayımlanmış:

“Kartal kazası dahilinde Tuzla karyesinde vaki Sultan Bayazid Vakfı’na merbut (bağlı) sahilden çıkarılan kumların senevi beş bin kuruş (50 lira) bedel ile sene-i haliye-i teşrinievvelinden itibaren üç sene müddetle talibi üzerinden bulunduğundan, bedeli mezkureden ziyadeye (50 liradan fazlaya) talib olanların pey akçesini müstahsiben (parasını yanlarında getirerek) tarih-i ilandan itibaren bir haftaya kadar dersaadetce evkaf-ı hümayun nezareti celilesi muhasebe-i umumiye idaresiyle kordon evkaf muhasebeciliğine ve mahalce meclis-i idareye müracaat eylemeleri ilan olunur.”

2025’İ SAĞLIKLI, MUTLU VE

BAŞARILI YAŞAMANIZ DİLEĞİMDİR

 

…..

Tercüman-ı Hakikat gazetesinin haberlerini bugünkü alfabeye aktaran İsmail Mengi’ye teşekkür ederim.

….

(*)Aghatabay, Cahide Zengin. Mübadelenin Mazlum Misafirleri. Mübadele ve Kamuoyu. 1923-1930.  Bengi Yayınları. 2. Baskı. İstanbul. Aralık, 2009. Sayfa: 211.

<