Virüs adlı Azrail
TC kurulduğu an itibarıyla başına gelen her felaketten kurtulmayı başardı.
Dünyanın yeniden şekillendiği dünya savaşından da en az zararla hatta hiç zayiatımız çıkmayı bildi.
27 Mayıs, 12 Eylül gibi iki ağır darbe, 15 Temmuz gibi bir hainlik kalkışması, 12 Mart, 28 Şubat gibi ağır muhtıra darbeleri…
Türkiye tüm bu zorlu virajları dönmeyi başardı...
Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dehanın temellini attığı Türkiye Cumhuriyeti her badireyi atlattı.
Tarih kitaplarınızda anlattığı gibi, yedi düveli yendik...
Şimdi canlı mı cansız mı olduğu bir mikron büyüklüğündeki bit virüs, bu toplumu tehdit ediyor..
Karantina önlemi faydalı faydalı olmasından, kimi yüksek yerlerdeki haddini bilmezler karantina otobüsünden birilerini polis marifeti ile kaçırıyor..
Kaçırdığı kişiye yazık, onun başın bir şey gelirse onun serbest bırakılma emrini veren, o emrin çıkması için torpil yapan her kimse sorumlusu odur ve işlediği suç teamülden cinayettir...
O kaçırılan kişi o virüsü birilerine bulaştığım onların ölümüne yol açarsa, bunun adı ise toplu cinayettir…
Şimdi toplum o kişinin ve sözde kurtulan o çocuğun bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyor...
Yoksa bu olayı bir süre sonra unutur muyuz...
Unutmamalıyız ve unutturulursa bunun tekrarlanacağını ve bu cinayetlerin cezasız kalacağını hatırlamalıyız..
Mesele bu kadar mı?
Hayır, umreden dönen ve karantina alanında ziyaret edilenler var...
Hepsi de virüs falan dinlemeyim yaradana kavuşmak için adeta yarışıyor...
Aslında yaptıkları intihardır ve inancımıza göre de intihardır.
İntihar da bir cinayettir...
Birileri çok geçmeden bunlara bunu anlatmalı…
Anlatmayan da bu suçun ortağıdır..
Böyle biline...