NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

Virüslerle savaşıyor…

Türkiye bir yandan virüsle uğraşıyor…

Bir yandan da ekonominin içine sızmaya çalışan virüslerle savaşıyor… 

Hatırlayın bir süre önce Londra borsalarında TL’yi manüple etmeye çalışan üç banka suçüstü yakalanmıştı. 

Bu üç banka TL’nin değerini düşürmek için büyük çaba harcıyorlardı.

Ama kabak başlarına patladı

BDDK, elinde TL olmadan kuru yükselten Citibank, UBS ve Paribas’ya işlem yasağı getirdi.

Kim bu bankalar;

Güncel verilere göre dünyanın en zengin bankası unvanına sahip olan ve sermayesi ile birçok küçük devletten bile daha fazla varlığı elinde bulunduran Citibank; Türkiye’de 1975 yılında Akbank‘ın %20 hissesini aldığından beri ismini bildiğimiz bu şirketin Türkiye’deki faaliyetleri bir süre sonra kısıtlanmıştı. Bu banka tüm dünyada  Pentagon ve CIA’nın bankacılık işlemlerini yaptığı ve her türlü kirli işi finanse etmekle meşhurdur.

Bir diğeri UBS, merkezi İsviçre'nin Zürih ve Basel kentlerinde bulunan bir banka ve dünyanın en büyük finans şirketlerinden biri. Kişiye özel bankacılıkta (Private Banking) yönetilen aktif toplamı miktarına göre dünyanın en büyük "Private Bank" ı.

UBS ise, Haziran 1998'de iki büyük İsviçreli bankalarının birleşmesinden meydana geldi O gündür bugündür kirli sermaye adına dünya operasyonlarını yönetir.

BNP Paribas, Banque Nationale de Paris (BNP) ve Paribas'ın 2000 yılındaki birleşmesiyle kurulmuştur. Nisan 2009'da BNP Paribas, Belçika bankası Fortis'in %75'lik hissesini satın alarak Euro bölgesinin en büyük mevduata sahip bankası olmuştur. AB finansman silahıdır. Tüm operasyonlarını AB çıkarları çerçevesinde yapar..

Londra’daki eyleme bakılırsa bu 3 kirli örgütün aynı anda Türkiye’nin korona mücadelesinde yükselen yıldızını söndürmek adına ortak operasyon yaptığını görüyoruz.

Bu örgütlerin ağa babası Citibank… Patronları belli... Peki ya diğer 2 banka bu işe neden Cıtı’nin yolundan gitmiş acaba…

Bu soru çok önemli ve cevabını bilseniz de söylemesi zor…

Gelelim ikinci operasyona…

Her ne kadar yönetim istatistik rakamlarını oynatsa da bu hiper enflasyon ensemizde.

Enflasyonun nedeni, nedir sizce;

Enflasyon klasik ve kitabi anlamı ile “Arzın talebi karşılayamaması” demek

Bunu tercüme edelim. Yeni ürettiğiniz mal az, ama tüketim fazla yani piyasada mal bulunmaması…

Kitaplarda böyle yazıyor…

Oysa; Türkiye’de ki var olan enflasyon bu kalıplara uymuyor…

Çiftçi, üretimde yaptığı masrafı karşılayamıyor yok pahasına elinden çıkarıyor… Ürün İstanbul’a gelinceye kadar acaip zam yiyor.

Yani tarlada 80 kuruşa satılan ürün İstanbul’da tezgahta 10 TL’ye kadar çıkıyor…

Gerekçeler ise son derece komik; yüksek bedelli Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprüleri be otoyol paraları fiyat artışının nedeni(!).

Oysa kamyonun üstündeki malın tonajıyla yol ve köprü paralarını böl çarp çıkar kilo başı maliyet artışı 10-15 krş…

Ama kimse hale girdi çıktı demiyor, kimse yüzde 125 kar payı diye konuşmuyor..

Bizdeki enflasyon tam bir “ahlak enflasyonu”

Elbette Citibank ve yardakçısı iki banka Türkiye’deki ahlaki çöküşün leş kargalığına dönüştüğünün farkında…

Dolarla dövizle oynarken, Türkiye’de bu tezgah sayesinde milyar vuranlar yok muydu?

Vatandaş sesini yükseltmeye başlayınca o üç bankanın ipi çekiliverdi.

İçerdekilerin milyarları cebinde kaldı..

Bu kez yine vatandaş “yandım Allah” diye bağırınca çarşı pazara “narh” tartışması başladı…

Döviz damat bakanın başını yedi yemesine de doların ateşi hala düşmedi…

Bu çarşı pazar yine bir bakanın başını yer mi bilinmez?

Belki “bakan kellesi vererek” ateşi biraz düşürmek mümkün…

Sonra… Ateş yine yükselecek..

Bugüne kadar hep öyle oldu çünkü…

Aslında önemli olan ahlaki enflasyonu önleyebilmek…

Oda “sosyal ahlak” eğitiminden geçiyor…

Onu da çoktan yitirdik..

Çünkü artık ne Mevlana’mız var, ne Yunus Emre’miz,

Son halk ozanımızı “bozkırın tezenesi”ni de kaybettik…

Eyvah, Eyvah…

Ne Ahi teşkilatımız kaldı, ne de yeni bir Ahi Evran yetiştirebildik…

Ahi Evran’ı semtinin adını bile “Ah Evren” ile değiştirdiğimizden bu yana böyleyiz…

Şunu unutmamak adına hemen hatırlatalım; esnaf her gün kepenk kapatıyor, “cep telefonu marketlerinde “hıyar domates” hem de çok bol satıyor..

Yani boğuştuğumuz virüs sadece Covid değil…

Bizde virüs sayısı fazla  görünüyor..

Baş etmek zor, hem de çok zor…

<