WHO (DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ) DAHA NE KADAR YALAN SÖYLEYECEK...
Ebru ERDEN
Daha önce Tanzanya başkanı John Magufuli, koyun ve meyvelerden örnekler alınarak bu örnekleri, WHO (dünya sağlık örgütü)’ne göndermiş ve gelen sonuçlarda covit19 test kitleriyle ilgili skandalı açıklamıştı.
Jack Fruit (tropical bir meyve) den örnek aldığımızda onu Sarah Samuel olarak etiketledik, 45 yasında, bayan, sonuç "kesinleşmemiş" olarak geldi.
Papav’dan aldığımız örnek için Elisabeth Ane ismini koyduk. 26 yasında bayan olarak etiketlendi, sonuç "pozitif"(olumlu) geldi. İşte burada Corona‘dan söz ediyoruz. Bu demek ki bu meyveden alınan sıvı pozitif, yani korona virüsü taşıyor.
Bir kuş çeşidi olan Kwore’den örnek aldık "pozitif" çıktı.
Bir tavşandan örnek aldık, sonuç "belirsiz" çıktı.
Keçiden örnek aldık ve sonuç "pozitif" geldi.
Koyundan örnek aldık ve sonuç olumsuz geldi. Böylece görüyoruz ki örnekler alıp, bunlar insanlardan geliyor dediğimizde test sonuçları pozitif geliyor yani Covid-19 hastalığı var deniliyor. Bu demek ki bütün papav meyveleri, keçiler, jackfruit de izole edilmeliler.
TEST KİTLELERİNİN ARDINDA KİRLİ OYUN MU VAR?
Böyle bir olaya şahit olduğunuzda bu test kitlerinin ardında kirli bir oyun olduğunu görüyorsunuz. Bu ülkede yanlış olan bir şeyler var demek ki. Ya laboratuvar çalışanları para ile satın alındılar ya da iyi eğitilmediler ki bu doğru olamaz. Çünkü bu laboratuvar başka birçok salgın hastalık için kullanılıyor. Test kitlerinde bir şeyler var. Artık papav meyvesi bile Covid 19 hastası çıktığına göre Dünya Sağlık örgütü (WHO) bir şeyler yapmalı.
Keçiler, ağaçlar bile bu virüsten etkilenmişlerse bilim insanları bu konuyu araştırmalılar. Buradan giderek diyebiliriz ki Covid-19 hastalığı var denilen kişilerde gerçekten bu hastalık olmayabilir. Peki bu Covid-19 hastalığı var denilen keçiler ölmedi, yaşıyorlar, papav meyvesi olgunlaşıyor. Ölmüyorlar. Bu da Covid-19 hastalığından ölümlere sorgulama getiriyor.
Dünya Sağlık Örgütünün Corona virüsten ölenlere otopsi yapmayın talimatına İtalyan doktorlar itaat etmediler ve ölüme neden olan şeyin VİRÜS DEĞİL, BAKTERİ olduğunu buldular. Bu kan pıhtılarına neden oluyor ve hastanın ölümüne neden oluyor.
İtalya "Yaygın damar içi pıhtılaşmasından (Thrombosis) başka bir şey olmayan Covid-19 denilen şeyi bertaraf ediyorlar.
Ve onunla savaşmanın yolu, yani tedavisi antibiyotikler, iltihap gidericiler ve antikoagülanlar iledir. ASPİRİN bu hastalığın zayıf şekilde tedavi edildiğini gösteriyor.
Dünya için bu sansasyonel haber, Covid-19 tarafından üretilen cesetlere otopsi yapan İtalyan doktorlar tarafından üretildi.
İtalyan patologlara göre başka bir şey daha var, "Solunum cihazları ve yoğun bakım birimleri hiç gerekli değildi"
Bundan dolayı İtalya'da protokollerin değiştirilmesi başladı, İtalya'ya göre küresel salgın WHO tarafından meydana çıkarıldı ve yükseltildi, bu tedaviyi Çinliler biliyordu ve iş yapmak için bildirmediler.
Bakteri, aynı zamanda iltihap ve oksijen yetmezliği üreten 5G elektromanyetik radyasyon ile çoğaltılıyor. Covid-19'a yakalananların tek yapmaları gereken 100 mg Aspirin ve Apronax veya Parasetamol almak. Bunun nedeni, korona virüsün kan pıhtılaşmasına neden olduğunun gösterilmesidir, bu da bedenin damarda kan pıhtılaşması geliştirmesine mecbur bırakır ve kan akmaz ve kalbe ve akciğerlere oksijen taşımaz, bu da nefes alamaması nedeniyle insanın hızla ölmesi ile sonuçlanır.
İtalya'da doktorlar otopsi yaptılar, kol ve bacakları, bedenin diğer kısımlarını açtılar ve damarların kan ile genişlediğini ve kanın pıhtılaştığını gördüler ve tüm damarlar ve arterler pıhtılar ile doluydu, bu kanın normal şekilde akmasını ve tüm organlara, başlıca beyne, kalbe ve akciğerlere oksijen taşımasını engeller ve hastanın ölümü ile sonuçlanır.
Bu teşhisi keşfedince, İtalyan Sağlık Bakanı hemen korona virüs tedavi protokollerini değiştirdi ve hastalara 100 mg Aspirin ve Apronax vermeye başladı.
Ve bu hastalar iyileşmeye başladılar, bu yeni yöntemin sonucu olarak, Sağlık Bakanlığı tek bir günde 14,000’ den fazla hastayı evlerine gönderdi. İtalya standardı bozdu, çünkü onlar zaten bunalmışlardı ve binlerce ölümün ciddi kaosu içindeydiler.
Şimdi WHO birçok ölümü örtbas ettiği ve dünyada birçok ülkede ekonomi çöktüğü için dava edilecek; bedenlerin otopsi yapılmadan hemen yakılmasını veya gömülmesini ve bunların son derece kirletici olarak etiketlenmesini neden emrettikleri şimdi anlaşılıyor.
Şimdi bu iki olaydan yola çıkarak şu soruyu soruyorum WHO (Dünya Sağlık Örgütü) bundan sonra sana nasıl güveneceğiz?