"Yağma Hasan’ın Böreği" kırıntısı!
“Yağma Hasan’ın Böreği”...
Sık sık kullandığım bir deyimdir:
Ne demek, anlamı ne?..
Biliyorum ama, yine de yaptığım incelemelerde, “Hakkı olanın da olmayanın da kolayca faydalandığı, sahipsiz hiç kimsenin korumadığı mal mülk kaynağı” olarak nitelendiriliyor!
Çok da doğru...
***
Toplumdan “pandemi” nedeniyle feryatlar yükseliyor.
Emekli, maaşıyla geçinemiyor...
Elektrik, doğalgaz ve su (çöp vergisi dahil) faturaları el yakıyor...
Geçtiğimiz günlerde gazetemde bir analizim yayımlandı.
3 yılda elektriğe yüzde 300 zam yapıldı.
Doğalgazı kimse kullanamıyor!
Bu nedenle, hava kirliliği zirve yaptı...
***
Küçük esnafı katagorize etmeden söylüyorum:
Esnafımız can çekişiyor! Son nefesini vermek üzere...
Zorunlu (az bile) yasaklar nedeniyle, esnaf borçlanma üzerine borçlanmaya gidiyor.
Günü kurtarmaya çalışıyor.
Geleceği, ileriyi düşünmeden!
Borç yükü altından çıkılacak durumda değil.
Çözüm bekliyorlar...
***
Gelelim çalışanlarımıza, pardon çalışamayanlara!
İşi gücü yok...
Kredi kartları limitlerini bile aştı...
Parasızlığın, ekmek alamamanın aile içinde yarattığı huzursuzluk ise, bir travma...
Sonuçları bir facia!..
***
***
Girişte yazdığım deyim, fırsat bulanlar için süpeeer...
Bulan var mı?
Bilmiyorum, ama aportta bekleyenler olduğuna inanıyorum.
Ben diyorum ki, ülkemizin böreğini hep birlikte yiyelim!
Çünkü, kim “Yağma Hasan’ın Böreği”nin kırıntısını bile yemek istemez?
Haksız mıyım?..