YAKIŞIKLI VALİ İSTANBUL'DA..
Ankara’nın yeni Valisi Vasip Şahin oldu. Mega kent İstanbul, Cumhuriyetin kuruluşundan beri 25 vali değiştirdi. Her valinin arkasından güle güle denildi. Önceleri:
“Hoşgeldiniz. Hayırlı olsun.. “ dilekleriyle karşılanan her Vali, İstanbul’a tayin edilmekle, kendilerini şanslı gören yöneticilerdi. Tarih ve güzellikler demeti, ilham kaynağı, medeniyetlerin kaynağı İstanbul’a vali olmak ayrıcalıklı bir görev sayılırdı. İnsanı büyüleyen rüya kent İstanbul’a hizmet vermenin onurlu şansını yüklenen valiler ayrılma nedeniyle peşlerinde hep buruk anılar bırakmışlardır..
Yeni Valimiz Ali Yerlikaya, son görev yeri Gaziantep’ten tayin olurken, o ilin tadını içinde yaşayan izlerle dolu bulunduğunu unutmadı. İdarecilik ruhunun kentlerin renkleriyle değil, hizmet bilincinin şehircilik ruhuna katkısıyla ölçülebileceğinden yanaydı. Bu görüşleriyle Gaziantep’te verimli hizmetlerin odak noktasını bulmuş, arkasında iyi bir geçmiş bırakarak İstanbul’a adım atmıştı. Bundan sonraki adımlarının değerini, zaman birimine bırakmak daha doğru sayılacaktır.
Dünya kültürünün yaşam alanı bulduğu İstanbul, vaktiyle Napolyon’u bile imrendirdiği için duygularına şöyle yansımıştır:
“Demek isterim ki, dünyada tek devlet olsaydı, başşehri İstanbul olurdu.”
Bu ifade, gülü tarif etmek gibi bir duygudur.
Ülkemizin son ekonomik sıkıntısından sonra milletçe yerli değerlere yönelmenin gerekliliğine inanıldığı bir dönemde, soy adı, “Yerlikaya” olan İstanbul’un yeni Valisinin de böyle bir ayrıcalık taşıdığını hatırlatmış olalım.
İstanbul’un cazip panoramasına aldanıp keyifli bir çalışma yapabileceğini hiç aklıma sığdıramıyorum. Kentin kalkınması, gelişmesi için devlet katkılarının yoğunlaştığını biliyoruz. Ancak, kentin toplumsal yaşantısı, başta trafik olmak üzere, yığınla sorunları katmerleşmiş durumdadır. Bürokraside çok tecrübeli bir isim olarak bilinen önceki Vali Vasip Şahin, İstanbul’a bir ressam duygusuyla sarılmak fırsatını bulamadan ayrılmıştır. Göz görür, gönül ister derler..
Türkiye’nin idari sistemini yeniliğe kavuşturma istekleri, zannımca hiçbir İstanbul valisine nasip olamamıştır. Gazetecilikteki meslek yaşamımda gelmiş geçmiş 25 İstanbul Valisinin 14’yle, yüzyüze gelmiş ve her birinin performansını incelemiştim. Samimiyetle itiraf edeyim ki, merkez ademiyet ilişkilerinden kurtulduğumuz düşünülemez. Şayet kentin en yüksek amiri bir kurşun kaleminin onayını merkezi otoriteden bekledikçe, hizmette manevra alanı bulabilir mi? Geçmiş Valilerden bilirim, bürokrasinin bu büyük sıkıntısını yaşamışlardır.
İstanbul’a tayin edilen güzide yöneticiler, Valilik makamlarında protokol görevlisi olarak kalmışlardır. Sonuç itibariyle; güzel İstanbul’umuzun daha verimli hale getirilmesinde, kenti farklı yönleriyle kucaklamak için “başkalarının yerine kendini koyan” stratejiler sürdürülmelidir.
Yeni Valimiz Ali Yerlikaya’nın, kentin kemikleşmiş sert sorunlarına karşı kaya gibi dayanıklı olmasını dileriz. Gaziantep’teki ustalığını İstanbul’da “Başusta” olarak görmek isteriz.
İstanbul’un her köşe, bucağı sihirli bir muammadır. Fiziği ve kanaat önderi yapısıyla tarihi makamında yeni bir “umut” daha belirdi derken, Sayın Ali Yerlikaya’yı 26’ncı İstanbul Valisi olarak kutlarız..
DÜŞÜNDÜREN SÖZLER: Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan da zevk alamazlar. (Emile Raux)
