Toplum içerisinde bazı insanlar vardır ki, kişilik ve varlıklarını devamlı gündemde tutmak istediklerinden farkında olarak veya olmayarak BENLİK ve EGOLARI etrafında TAVAF eder dururlar.

İnsanı değerleri çiğnenmekten çekinmezler. Bunun sebebi; Kişideki soyut İNANÇ eksikliğinden doğan, RUHDAKİ karanlıklardır. Uzuvların, vazifelerini ölçüleri dışında yapması bu sonucu doğurur. Yanlış haz ve istekler kişilerin peşinden yürüdüğü yeni değerleri olur.

İnancın bir RUHU vardır .O ruhu kavrayabilenler, kişilere ve olaylara karanlık camlar arkasından bakmayı gerçek zannetmezler. Hayatlarında BEN ve EGO öncelik almaz. Hayata kalite ve yüksek değer katan, mutluluk ve huzurun takipçisi olurlar. Hayat yaşanırken, mutlaka düz yürünecek diye bir şey yoktur. Bazen bir çok engebelilikler de olabilir. Sabır ve Kannaatın öne çekilmesi sonucu gönül bir çok eksiği ve sıkıntıyı görmeyebilir. Vicdanın sesi, duruma el koyar. Bu sayede hep aç olan nefs ve Şeytanların dürtüleri işlevsiz kalır.

Günümüz Dünyasında KÖTÜLÜKLER ve onlara zemin hazırlayan her türlü YALANLAR maalesef çok revaçtadır. Aldatma amacına yönelik bu tarz gündemlerden korunmak için Saf ve temiz bir ruh sahipliği önemli olduğu gibi, Nefsi eğitimden geçirilmiş, basiret ve feraset sahibi olmak ta gerekir. Yalanın belinin kırılması için kişi kendisini her zaman fıtratı değerler içinde tutmaya özen göstermelidir. YALANCILAR, Fıtrata ihanet edenlerdir. olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayanlardır. Farklı farklı kişilik sergileyendir. Güç kuvvet sahibi olma adına MADDEYİ elde edebilmek için kendi kişiliğine İHANET etmekten çekinmeyenler, bile bile gerçeği gizleyenlerdir.

Yalancılık meslek olursa, her türlü maddi ve manevi değerler rahatça çiğnenebilir. İsterse kişi en yüksek makam ve etiket ,titr sahibi olsun farketmez. İnsanlık düşmanı olan bu kişilerin utanması, sıkılması olmadığı gibi, sesleri de çok çıkar. Ne kadar bilgi sahibi olsalar bile CAHİLDİRLER. Bu tip insanlara cevap aşağıdaki dizelerdedir.