YANIYOR MU YEŞİL KÖŞKÜN LAMBASI ?
64 doğumlu bir Anayasa Mahkemesi üyesi tutmuş, görünüşte orta yere ,gerçekte ise iktidara karşı “ Anayasa Mahkemesinin ışıkları yanıyor! “ ihtarında bulunup parantez içine ekliyor” bak karışmam ha!”
Memleketimizde söz ve düşünce hürriyeti öylesine gelişmiş olmalı ki, bir süre dışarıda seyahat hürriyetini kullanarak gezip tozup , yurduna dönen çaylaklar, memleketini hor görüyor, hadsiz hesapsız sağa sola tehditler savuruyor.
Zavallı memleketim, ne yazık ki ; bağrından anasını, atasını, yurdunu hor gören , fırsatını bulunca yumruk sallayan çakallar da çıkarıyorsun!..
Yıllar yıllar önce bir asker Yemen’e giderken İstanbul’da , yeşil köşkte bıraktığı sevdiceğinden söz alır. “Dönsem de dönmesem de her akşam köşkün çıkartmasında ışığı yanık bırak.
Aradan zaman geçer… Asker ,İstanbul’a giden silah arkadaşına tembih eder; Yeşil köşkün önüne git . Bak ışık yanıyorsa bana bildir…
Asker sevdalısının kendisini bekleyip beklemediğini merak etmektedir… Hüzzam makamında icra edilen şarkı ile hikayesini meraklılarına bırakıp asıl konumuza dönelim.
Peki bu adının önüne prof, dr. AYM üyesi gibi sıfatları takıp takıştıran bu kişi AYM ‘nin ışıkları yanıyor! demekle neyi, kimin adına kasdetmiş olabilir?
Makam, mevki, yolluklar yetmedi mi? Ne arıyorsun oralarda?
Türkiye’de yaşayıp da filan yerin ışığı yanıyor, sözünün ne anlama geldiğini kundaktaki çocuğa sorsak, cehaletimize güler.
Tarihçi İlber Ortaylı’ya sorsan bunların suratlarına tükürür mü bilemeyiz ama “ bre cahil” diye ortalığı yakıp, yıkar,devirir. Onun üçün ünlü tarihçimizi bu işe karıştırmak en iyisi.
Sevgili yurdumuz asalet sahibi , nice alçakgönüllü kahramanlar ,nice liderler yetiştirdi. Toprağımız bereketlidir. Taşı eksen, yetişir.
Ne var ki, demokrasimizin fazlalığından(!) mıdır, nedir; hariçten gazel okuyup memleketini, insanını tu kaka eden ayrık otları çıkıyor bu ara. İthal tohumlarla sarmaş dolaş toprağımızı zehirliyorlar !
Bir bakıyorsun her on yılda bir biri gelip elektrik düğmesiyle oynuyor. Aç kapa ,aç kapa yapıyor, güya bir yerlere işaret veriyor…
“ Hayrola?” diye sorduğunda, “ben onu kasdetmedim, ben bunu kasdetmedim” diyerek asıl amacını zımnen itiraf edebiliyor. Zorda kalınca kıvırıyorlar.
“ Yeşil köşkün ışıkları yanıyor” deseydi , anlardık, bunun hüzzam makamından bir şarkı olduğunu…