DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Yarın geç olabilir?

Dünya bir dar boğazda!

Bir açmazla karşı karşıyayız!

İçine kapanık bir coğrafya mı, yoksa küresel ve mültilateral bir dünya mı?

Görünen odur ki, pandemi tercihimizi ortadan kaldırdı.

Hepimiz biliyoruz ki, bugün pandemi, yarın bir başka virüs veya bakteriyle mücadele ancak küresel çapta bir işbirliği ile olabilecektir.

Kısaca söylemek gerekirse, yepyeni bir gelecek önümüzde şekillenmektedir.

Bu gelecek birlikte yaşamak, birlikte çözüm bulmaktan geçmektedir. Dünya küreselleşmeye her zamankinden daha çok gerek duymak ve ülkeler birbirine her zamankinden daha çok destek olmak zorundadırlar. Hayat bizi bir arada yaşamaya zorlamaktadır. Bu bir arada yaşamanın bir bedeli vardır. O bedel barıştır!

Barışa bu kadar şiddetle ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, birileri inatla bizleri yalnızlığa itmeye çalışmaktadırlar. Bugün Doğu Akdeniz'de karşılaştığımız tavır, Libya'da oluşan şartlar, Irak ve Suriye'de yaşananlar, Mısır ve İsrail ile kopuk ilişkiler ve Avrupa Birliği ülkelerinin dışlama istekleri ile karşı karşıyayız. Rusya ve ABD ilişkilerimiz ise adeta pamuk ipliğinin ucundadır.

Bir tarafta itiş kakış...

Diğer tarafta pandeminin kırılgan ortamı!

İşte bu şartlarda, Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye'yi sessiz sedasız paranın dar boğazına itmektedirler.

G-20 üyesi Türkiye batının para ambargosuyla köşeye sıkıştırılmaktadır. Dolar sekiz, avro dokuz liraya yükselince asgari ücret birden üç yüz dolar seviyesine düşüverdi.

Bu bizim itildiğimiz yalnızlığımızın kaba bir ölçüsüdür.

Türkiye yalnızlığa itilmektedir.

Bu itilmeye sebep Suriye'dir. Irak'tır. Libya'dır. Doğu Akdeniz'dir. Oysa Suriye'de de, Irak'ta da, Libya'da da, Doğu Akdeniz'de de haklıyız.

Bize düşen Suriye'yi, Irak'ı, Libya'yı ve Doğu Akdeniz'i doğru adreslerde, doğru olarak anlatmaktır. Yalnızlıktan kurtulmamız gerekir. Diyalogla bu yalnızlık duvarlarını yıkmak zorundayız. Yoksa hem G-20 üyesi hem de 300 dolara çalışan insanlar ülkesi olmak bize yakışmaz.

Bir başka deyişle bunu da hak etmiyoruz.

Bize yakışanı yapıp, haklılığımızı diyalog daha çok diyalogla anlatmamız gerekliliği ile bir an önce yola düşmemiz gerekmektedir.

İnanıyorum ki yaşadığımız bu zor günler yakın bir gelecekte son bulacaktır. İnsanlık yarınları elbette dün olduğu gibi yaşamayacaktır.

Coronavirüs sonrası çok milletli, çok dilli, çok dinli mültilateral küresel bir coğrafya oluşacaktır. Refahın, barışın ve uluslararası değerlerin başköşede yer alacağı bu oluşumun, bu coğrafyanın bizim de bir parçası olmamız gerekmektedir.

Yarın geç olabilir!

TEŞEKKÜR-

Trakya Grubu İşadamları ve Serbest Meslek Sahipleri Derneği tarafından bana Toplumsal Yaşam Üstün Hizmet Ödülü verildi. Gözlem Gazetesi köşe yazarlığı ve Süleyman Demirel’li Yıllar kitabımla Trakya Grubu Yetkili Kurullarınca 2020 yılının En İyi Yazar Üstün Hizmet Ödülüne laik görüldüm. İşadamı Y. İnşaat Müh. Faruk Korça, Prof. Dr. Sıdıka Semahat Demir ve Prof. Dr. Gündü Özışık imzasıyla sunulan Ödül’ü, coronavirüs tedbirleri kapsamında Törensiz kabul ettim. Kendilerine açık teşekkürlerimi sunmayı bir borç biliyorum.

<