SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

YAŞ GÜNLERİ KUTLAMALARI UNUTULMUYOR

Ele aldığımız konuları tartışmadan, düşünce merkezimizden dışarıya fırlatıyoruz. Yani, sözümüzü tartmadan ağzımızdan konuşma olarak çıkarıyoruz.

Bu nedenlerle de, ne tür çamlar devirdiğimizi göremiyoruz.

Düşüncelerimizde oluşan bir fikrin emniyet süreci, insanın ağzında başlar. Bunu belirleyen haklı söz şöyledir:

“Konuşacağın söz, ağzından çıkmadan önce ona sen hakimsin. Çıktıktan sonra ise ona başkaları sahiptir.

Herhangi bir söz düşüncenin etkisini, saçmalık düzeyine taşımışsa, bunun düzeltilmesi zorlaşır. Karşılığında sağlıksız ilişkiler doğar.. Tartışmalar ve kavgalar doğar. Bilgi ve idrak arasındaki bağlar kopar.

Binlerce yıldır Doğu ve Batı kültürleri arasında ortaya çıkan farklılıklar bunlardır.

Medeniyetler daima yarışır. Gelişmişlik prensibine göre hedefe varmanın en iyi yolu, düşünce mekanizmalarını sağlıklı işletebilmektedir. Düşünce merkezinizde toplanan fikirler, anlatmak istediğiniz şeyler maksadını aşmamalıdır.

Toplumsal sapmalar, insanlarımızı kontrolsüz hale düşürmüştür. Bu konu bilhassa diplomaside çok önemlidir. Süzgeçten geçirilmiş sözlere nice savaşlar önlenmiştir.

Günümüzde küresel güç Amerika’nın hali ortadadır. Uluslararası ilişkilerde kelime düzeneklerine öyle ustalıklı cümleler yerleştirir ki, hep masum görünen tarafta kalır. Akıl karıştırmakta, düşünce merkezlerini devamlı kundaklar..

Alman düşünürü Martin Heidegger, bunu pek güzel tanımlamıştır:

“İnsanlık için en büyük tehlike, kendi içimizden kaynaklanır..”

Dünya liderleri son yüzyılda farklı farklı kişiliklere bürünerek sahneye çıktılar. Liderlerin düşünceleri, duyguları, arzu ve nefesleri en çok magazin sayfalarında yer aldı. Fikri yapıda öne geçen ve çelme taka taka ilerleyen liderleri “kayıkçı kavgası” pozisyonlarında gördüklerimizde çok oldu..

Çiçek özü taşıyan bir arının hedefi bal yapmaktır.

Dünyanın ekseninin hızla kaydığından bahsediliyor. Küresel ısınma, buzulların devamlı erimesi, ekonomik bölüşüm kavgasında dengelerin bozulması küremizde manyetik alanda da etkisini gösteriyor. Manyetik alan değiştikçe dünya da ayaklarımızın altından kayıp gidiyor..

İnsanlarımız bunu duydukça bunalımdan kurtulamıyor. Ama yaş günlerini kutlamayı da hiç ihmal etmiyor.. Mutlu yaşlar, mutlu geleceklere taşınıyor..

<