Yaşama sanatı
Yeni bir kitap var elimde. Ruh bilim eğitimi almış, lisans, diploma, icazet sahibi, ehliyet sahibi bir hanımefendi yazmış. Aynı anlama gelen dört kelime yazdım. İkisi batılı ikisi bizim. İcazet ve ehliyet bizim. Lisans ve diploma ise batıdan. Ne yazık ki vatandaşlarımız batıdan alınan iki kelimeyi daha çok tanıyor ve kullanıyor.
1975 Bursa doğumlu hanımefendi Yıldız Üniversitesinden icazet alarak rehber öğretmenlik yapmış. Davranış bilimi danışmanlığı yapmış.
xxxx
Siyami Boylu imzalı tanıtım yazısında ‘MEB’ye bağlı okul öncesi öğretim kurumu işletmecisi olduğu yazılmış. MEB’ye bağlı yazımı yanlıştır. Bu ya harflere bağlı olarak yada açılımına bağlı olarak nispet edilir. MEB’e bağlı, ya da Milli Eğitim Bakanlığı’na şeklinde nispet edilmeliydi.
Xxxx
Yerel gazete ve dergilerde yazıları ve ruh bilim yazıları yayınlanmıştır, deniliyor. Yerel radyoda, ruh bilim, aile içerikli purogram yayınlamış. Bu bir iş tecrübesi olarak kaydedilmiş ama, bütün bu işler bedava yapıldığı için bir kıymeti yok.
Türkiye’de ciddi bir sıkıntı var ve bu sıkıntının giderilmesi için bir istek ve çaba yok. Yerel gazete ve yayınlar, radyo-televizyon, internet (ağnet) işletmecileri bina kiralar, alet edevat alır, ama çalışanlara para vermeyi fuzuli masraf olarak telakki ederler.
Bütün bu yayınlarda yazı yazanlar, kendilerini yazar olarak, radyo-televizyon purogramcısı sayar ama para kazanmazlar. Heveskear olarak alışırlar. İşlerine yaradığı bir yer var. Onu hayat hikeayelerinde bir birikim olarak, olumlu sıfat olarak kullanırlar.
Xxxx
‘Yaşama sanatı’ adı verilecekken, ‘Problemli hayatta yaşama sanatı’ adı verilmiş kitaba. Kitap kapağında bir eğri gırafiği var. Kırık çizgilerle puroblemli hayat, düz çizgi ile puroblemsiz hayat gösterilmiş.
Hayat bir mucize. Hiç kimsenin hayatı düz çizgiyle gösterilemez. Hayatın kendisi son derece renkli, hareketli, kıvraktır. Başarı ve başarısızlık her an hayatın her noktasında mevcuttur. Yaratan hayat verdiği her zihayata aynı zamanda bir de kader vermiştir. Bu yüzden puroblemli hayat, puroblemsiz hayat diye bir şey yok.
Problem batıdan alınan bir kelime. Puroblem şeklinde yazıldığında Türkçeleşmiş olur. Bunun yerine güçlük, sıkıntı, zorluk, müşkil, meşakkatli kelimelerimiz var. Bütün bu kelimeleri bırakıp batıdan alınan ve tamamen Türkçeleştirmeye de cesaret edemediğimiz problem kelimesini kullanmak zaten ilme de, millete de ihanettir.
Xxxx
Yazar, muharrire Güler Güleç Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde aile danışmanlığı icazeti de almış. St. Clements Üniversitesi’nde de kılinik ruh bilim alanında yüksek icazet almış. St’den maksat Saint, aziz demektir. Hıristiyan dininin velisine aziz karşılığı Saint denir. Neresinden baksanız, vatandaşımız Batı irfanıyla içli-dışlı. Ama o şimdi Müslüman Türk ailelere danışmanlık yapıyor.
Xxxx
Cağaloğlu Yayınevi çok genç bir yayınevi 1016’da kuruldu ve şu ana kadar 17 kitap yayınladı. Sivas’ta 1974 yılında doğan Siyami Boylu yayınevini faaliyete geçirdi. Siyami Boylu Türkiye’deki tüm kitap fuarlarına katılır. Denebilir ki, o bir kitap şenliği esnafı. Sezai Karakoç beyin kitapları temel eserleridir onun. Esas olarak Sezai beyin kitaplarını satan neredeyse tek temsilcidir. Bunun yanında yayıncılık da yapmaya başladı.
Her yazara, konuşmacıya, yayıncıya, gazeteci, radyocu, televizyoncuya ısrarla Medeniyet Türkçesi adlı kitabımı okumalarını tavsiye ediyorum. Lisan bilinmedikçe, Türkçe’ye sevda derecesinde hürmet yok ise yabancı kelimelerle Türkçe konuşur ve yazarsınız. Kara mizah gibi bir şey. Batılı kelimelerle Türkçe konuşmak.
İşte ülkenin temel sorunlarından biri. Ama kimse ayırdında, farkında değil.