Türkiye'nin her karışı cennet diye sözlerime başlamak istiyorum, size bu yazımda Yoga Academy'nin doğa festivallerinde tanıştığım şiir gibi,destan gibi bir şehir olan Antalyadan bahsetmeye çalışacağım, bol bol gezme fırsatım oldu festival vesilesiyle....

Antalya Cennet şehrimiz yüzyıllardır bir çok uygarlığı,krallığı hayatında barındırmış olan ve 40 bin yıl insanlar bu şehirde yaşamış kent devletleri kurmuşlardır,Hittililerden,Romalılara,Büyük İskendere,Vs,bir çok krallık geçiren yılların tarihini içinde barındıran, muhteşem güzide şehrimize ilk girdiğinizde bile o kalıntıların destansı,izlerini yaşayabilir ve hissedebilirsiniz karış karış Atik kent kokan Antalya görünüşüyle adeta herkesi kendine aşık ediyor,görkemli yeşilliği muazzam yeşil ve mavinin bütün tonlarını bir arada barındıran  bir çok ressamı kıskandıracak muhteşem renk yelpazesi ile ucsuz bucaksız denizi,ormanları ve sıcak Antalya insanı hiç birşey yapmasada bizi kendilerine çekmeyi başarıyorlar bu şehir nice şiirlere,nice destanlara,nice hikayelere nice resimlere  konu olmayı kendiliğinden başarmıştır Tabiat Ana bu şehre oldukça cömert davranmış ve bu cömertliğinin hakkını verircesine bütün muhteşemliğini  içinde bozmadan taşımayı başarmıştır Antalya. 

      Bu ihtişamlı şehir her açıdan zenginlikleri içinde adeta yaşatıyor ve bunu görmek isteyen herkesle zarifçe paylaşıyor, bunlara  gerek doğa tabiatıyla gerek tarihi güzellikleriyle gelenlere hoş geldiniz der gibi ikram ediyor.

       Şehrin içinde ve çevre köylerinde her türlü muhteşemliğe rastlamak mümkün, doğanın büyüleyici  manzarasına tanıklık etmek isterseniz  Oymapınar Gölü, Düden Şelalesi,Manavgat Şelalesi ve kurşunlu şelalelerini görmeden gitmek olmaz  hemen rotanızı çevire bilirsiniz dağ ve ormanları rahatlıkla görebileceğiniz gibi Karain mağarası sizi başka bir Dünya'ya götürebilecek enfes bir büyüye sahiptir,Xanthos Antik kenti  3000 yıl öncesine dayanan tarihini yaşatır,Termessos Antik Kenti ise Dünya'nın en iyi korunmuş antik kentlerinden birdir.Bu Antik Kent o kadar canlıdır ki sizi o tarihin içine çeker o dönemi  orada yaşayabilirsiniz,daha sonra kendinizi Aspendos Antik Tiyatrosunun yaşayan enerjisine bırakıp orada kaybolabilirsiniz, bir de beni çok büyüleyen ve saatlerce çıkamadığım bütün Antik eserlerin korunduğu Antalya Müzesi bu müze Ülkemizin en kapsamlı ve büyük müzelerinden biridir.Burada 1.Dünya Savaşı döneminde yağmalanmak istenen eserlerin korunması amacıyla kurulan ilk müze olmasının çok büyük etkisi vardır.Müzeye girenlere adete görsel şölen yaşatan mekanda her şey antik  her esere baktığınızda sizi yüreğinizden tutarak kendi içine çekip sizi o dönemin destanını yaşatıyor,sanki hepsi konuşmaya hazır sadece onları dinleyen ve hisseden kişileri bekliyorlar bu destana tanıklık etmek isterseniz size de bu sihirli görselliği yaşatırlar.Antalya herkese  hayalinin ötesinde bir güzellik sunarken her karesinde her köşesinde şaşırtır içine alır eritir bütün muhteşemliğini iliklerinize kadar hissetirir bazı şeyleri kelimelere dökmek zor yaşamak en iyisi dostlar....