Osman Güvenir

Osman Güvenir

YAZ GELDİ SAHİLLER KİRLENDİ

Şu bizim Kıbrısçığımız var ya... Her zaman duyarsız insanların etrafa

saçtığı çöpler ve kirliliklerle var olmaya devam ediyor. Özellikle yaz mevsimi

gelince, bütün piknik alanları ve sahiller nedense daha da bir kirlilik gösteriyor.

Dün gazetelerde çevre ve sahil kirliliği ile ilgili bir haber vardı. Hayli

ilgimi çekti doğrusu. O nedenle “Çevre yazılarımın son halkası da bu olsun”

diyerek kaleme sarıldım. Mağusa’da “Her Daim Dostlar Grubu” nun yapmış

olduğu son çevre temizliği çalışması, Salamis’le Gkapsides Beach arasındaki

tamı tamına dört hafta sürmüş bir çalışma imiş.

Kaçımızın haberi var “Her Daim Dostlar Grubu”nun bu çalışmalarından.

Veya bu grubun varlığından?

Belki de benim eksik kalan bir yanımdır bu. Bilemiyorum... Lakin onların

bu çalışmasını takdir ettiğimi de ifade ederek, bu grubun başkanlığını üstlenen

Yusuf Yüksel Şentuğ’un yapmış olduğu hayli ilginç ve düşündürücü çalışmalarına

parmak basıyorum.

Bakınız bu arkadaşımız ne demiş bu grubun bir proje kapsamında

gerçekleştirdikleri sahil temizliği hakkında.

“Her Daim Dostlar Grubu’nun üyeleri, sıradan vatandaşlardır. Bu

arkadaşlarla Salamis ve Glapsides Beach arasındaki sahil temizliğini bir proje

kapsamında gerçekleştirdik. Piknik amaçlı ama daha az kullanılan

bölgelerdeki çöplerin, daha fazla olduğunu gözlemledik. Temizlik yaptığımız

alanlarda, daha çok meşrubat ve bira şişelerine rastladık. Bunun yanında

denizden gelen kirlilik olduğunu da gözlemledik. Sahillere 50 metre ara ile

çöp kutları konması halinde ve düzenli olarak kutulardaki çöplerin

temizlenmeleri halinde, sahillerimiz daha az kirlenecektir. Bu konuda yerel

yönetimlere ciddi görevler düşmektedir.”

Şimdi şapkamızı çıkartıp önümüze koyalım ve düşünelim...

Bu insanların ne mecburiyeti var başkalarının pisliklerini temizlemeye?

Kim kimin kirliliğini temizler Allah aşkına. Ama gelin görün ki bu kuruluştan

“sıradan insanlar” kendilerine bunu görev bilmişler ve yaz mevsiminin başladığı

bugünlerde sahillerimizin mutlaka temiz tutulması gereği görüşünden hareket

ederek ellerine poşetleri aldılar ve adım adım bütün sahildeki atıkları ortadan

kaldırdılar.

Özellikle turizm sezonunun açıldığı zamanlarda bazen de öğrenciler

Girne’nin çeşitli sahil şeritlerindeki atıkları bir seferberlik anlayışı içinde

temizlerler. Lakin bu yapılan işlemler ve verilen emekler, ne kadar kabul gördü

veya görecek, onu merak ediyorum.

Özellikle sahil şeritlerinin temizliğine ilişkin parmak basılan yerel

yönetimler konusunda bu grup, yerden göğe kadar haklıdırlar.

2

Doğru olan da o değil mi?

Tabii ki birinci görev, piknik yapan insanlara düşüyor. İnsanlar bir güzel

bir deniz sahilinde pikniklerini yaparlar, sonra da atıklarını etrafa saçıp, çekip

giderler. Ne kadar ayıp ve ne kadar duyarsızlık, değil mi?

Her Daim Dostlar Grubu Başkanı Yusuf Yüksel Şentuğ’un parmak bastığı

“denizden de sahile ciddi pislikler gelmektedir” sözü hiç de yabana atılacak

birşey değildir.

Sanırım açık denizlerden geçen yabancı bandıralı gemilerin denize

bıraktıkları pislikler, denize kıyısı olan bütün ülkelerin başına bela olmaktadır.

Özellikle Arap gemilerinin attıkları Arapça yazılı poşetlerden bellidir.

Denizcilik kanun ve kurallarına göre gemiler, kirliliklerini denize

bırakamazlar. Gidecekleri limanda bütün çöplerini sahile çıkartıp, adam gibi

görevlerini yapmak zorundadırlar. Tabii ki sahil güvenliğe de görevler

düşmektedir. Bunun yanında Limanlar Dairesi’nin bile sorumluluğuna giriyor

açık denizlerden pisliğini bırakan gemilerin peşine düşmek.

Büyük ülkelerdeki bu tür organizasyon ve tedbirler, bayağı kök

söktürüyor açık denizden geçen gemilere. Hatta denizcilik kanunlarına göre

de çok büyük para cezaları gerektirir.

Herşeye rağmen “Her Daim Dostlar Grubu”nu yürekten kutlarım bu

duyarlı çalışmaları için. İnsanlarımız görsünler ve anlasınlar istiyoruz bu

sahillerdeki kirlilikleri neden gönüllü insanlar temizlerler diye.

O bağlamda bütün meselenin toplumsal çevre bilincinden yoksun

olmasındadır. O nedenle değil mi çeşitli kuruluşlar bu amaç için canla başla

çalışıyorlar. Ama kim duyar, kim görür, kim sorumluluk bilinci içinde hareket

eder.

Var mı bir yasa sahilleri ve çevreyi kirleten insanlara anında “Çevre

Polisi” tarafından ağır cezalar verilsin. Zaten maalesef “Çevre Polisi” organını

henüz oluşturamadık. Şayet insanlara ağır cezalar gelirse, işte o zaman

çevremiz de temiz olmaya başlayacaktır diye düşünüyorum.

Daha ne diyelim ki.... İşte sorumsuzluğun belgesi, “Her Daim Dostlar

Grubu”nun doldurduğu çöp torbaları ve yaptıkları açıklamalar...

<