YENİ SİYASET

Bu köprünün tüm kredi anlaşmalarını Süleyman Demirel imzalamıştı.. Hazır kredileri kullandı, o kredileri de millet ödüyor... Köprü de atıl yere kuruldu Istıranca ormanlarından 3 milyon ağaç kesildi. Bölgenin iklimli değişti. İstanbul’a ve Trakya ya büyük zarar verdi.  Köprünün yerinin yanlış olduğunu tüm trafik uzmanları söyler. Ağaçlarla ilgili klimatoloji uzmanlarına sorun size neler anlatacaklar…

Kocaeli geçiş köprüsü Çanakkale 18 Mart köprüsü yıllardır projesi olan yatırımlar..

Avrasya Tüneli Projesi ise 1955 yılında ilk kez projelendirildi.

İşin ilginç yanı tüm bu köprüler kar garantili “yap-işlet devret” modeli ile geliştirildi..

Bunların bedelini şimdi bu fukara millet ödüyor. Nasıl mı?

5 bilemedin 7 TL civarında olması gereken geçiş bedelleri 30-40 dolarlarla gerçekleşiyor..

Kanal İstanbul ise  Ecevit’in projesiydi sonra gerçekçi bulunmadı. Ama daha Kanal İstanbul lafıyla birlikte bölgede anormal bir rant oluştu.

Millet parsayı hamuduyla götürdü…

Emekliye bayram ikramiyesi CHP’nin vaadiydi, şimdi AK Parti’nin seçim yatırımı oldu.

Yaşlılara maaş yine CHP’nin projesiydi…

İlk AK parti iktidarında öğrencilere ücretsiz kitap ta Genç Parti’nin projesiydi. İlk karşı çıkanda Erdoğan’dı.

Yeşil kent projeleri de CHP’nin söylevleriydi. Rant söylentilerini kesmek için   şimdilerde  Millet Bahçesi olarak bu söylentileri durdurma için üretilen bir söylev.

Böyle yapması kötü mü oldu;  Hayır..

Seçim meydanlarında söylenenler havada kalmadı, yaşama geçirildi..

Peki neden böyle oldu…

Oysa AK Parti üreten bir parti kimliği taşıyor…

Basit, ABD’deki büyük kriz 1929 yılında başlamıştı.. ABD bu büyük krizi yollar yaparak aştı. Çünkü var olan bilgi birikimi, niteliksiz iş gücüyle üretilebilecek tek yatırım yoluydu. Keza İtalya ve Fransa’da benzer operasyonlar yaptı.

Taklit her zaman kötü değildir…

AK Parti, kurmayları da bu tür incelemeleri derinlemesine yaptılar…

Acil hızlı ve popülist bir yatırım aracı neler varsa topladılar…

Artık ana sermaye, yani dış güç yani şeyler istiyor…

Çünkü bugünün bilimi tüketime yetişemiyor…

İşin kötü tarafı bu yeni şeylerin ne olduğu konusunda bilgimiz yok…

Davos toplantılarında ortaya atılan 4. Sanayi devrimi de pek üretken olmadı.

4. Sanayi devrimini sadece bilişim sektörü ile izah etmek mümkün mü?

Hayır…Dünya yeni bir çağın arayışı içinde, Türkiye bilimsel hiç bir devrimi gerçekleştiremediği için, ana sermayeyi bekliyor…

Bekleyen sadece AK Parti değil, CHP’de aynı konumda… Çünkü da o da sadece sosyal söylemlerle durumu kurtarmaya başlıyor…

En büyük sıkıntı AK Parti’de… Yatırımcı ve üretken parti tıkandı… Bilimin ve üretimin hangi noktaya çevireceğini bilemediği içinde sıkıştı…

Erdoğan çok sinirli olması bundandır?