Yeşil Attika'ya Doğru
Amerika Birleşik Devletleri önceki Başkan Yardımcılarından Al Gore’un Yeşil Patrik diye hitap ettiği Patrik Bartholomeos’un ekolojiye verdiği yüksek önemi hepimiz biliyoruz.
Daha önceki yıllarda Karadeniz’de, Adriyatik Denizi’nde, Tuna ve Amazon Nehri’nde, Artrik Okyanus’unda ve Missisipi Nehri’nde ekoloji üzerine sempozyumlar tertipleyen Patrik Bartholomeos; bu defa ‘’Gezegeni Korumak, İnsanlığı Korumaktır’’ sloganıyla önce Atina’da, sonra Spetses ve Hydra Adaları’nda son günde Platytera adlı gemide ‘’Yeşil Attika’ya Doğru’’ adlı bir toplantıda dünyanın önde gelen iki yüz bilim ve düşünce adamını bir araya getirdi.
Konferansın teması dünyada "yeşil umut"lara ihtiyaç duyan sayısız yer olduğu gerçeğine atıfta bulunuyordu. Ekolojik ve sosyal sorunların karşılıklı geçerliliği ve global ekonomik kalkınma modeli ve bunlarla beraber siyasal yönetişim modelleri ile ilişkileri üzerinde canlı tartışmaların gerçekleştiği sempozyumda seçkin katılımcılar tarafından farklı endişeler ve öneriler ortaya konuldu. Göçmenlerin ve mültecilerin sürekli artan akınları kilise, devlet ve sosyal aktörlerin bunlarla baş etme çabaları yolunda, özellikle insan gerçekçiliğine yapılan yoğun değerlendirmeler oldukça aydınlatıcıydı.
Patrik Bartholomeos’un Akropolis Müzesi Oditoryumunda yaptığı Açılış konuşmasıyla çalışmalarına başlayan Yeşil Attika Sempozyumuna Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Ioannis Amanatidis de katıldı. Konferansta; Paris Anlaşması, Din, Bilim ve Çevre, Küresel Eğilimler Ekonomi, Etik ve Maneviyat, Savaş ve Göç, Mülteciler ve Yoksulluk ve Geleceğin Haritalandırılması ile Sivil Toplum ve Devletin Rolü konuları ele alındı.
Patrik Bartholomeos, yaptığı konuşmasında, tüm kurum ve disiplinlerin birlikte çalışıp başarabilecekleri çok daha fazla şey olduğunu vurguladı ve akıldan kalbe ve ellere uzanan uzun yolculuğun altını çizdi.
Birçok katılımcı Patrik Bartholomeos’un faaliyetlerinin ve “dayanışma kültürünün” teşvik edilmesinin küresel bir etkiye sahip olduğunu belirtirken bilim ve toplum kurumlarının yanı sıra bilimsel toplulukların, kendi alanlarındaki faaliyetlerinde, işbirliğini daha da geliştirmek için teşvik edildiklerini de gündeme getirdi.
Sempozyum, Asya, Amerika, Afrika ve Avrupa dan 200 teolog ve bilim adamını, sivil toplum önderlerini, politika ve iş dünyası liderlerini, profesör ve öğrencilerin yanı sıra aktivistleri ve gazetecileri bir araya getirdi.
Reverend Dr. John Chryssavgis’in koordinatörlüğünde gerçekleşen Yeşil Attika Sempozyumda konuşmacılar çevre konusunun önemini vurgulamaya özen gösterdiler.
Bu Sempozyum dolayısıyla bir defa daha dünyanın uğraştığı ve ilgilendiği konulara bizlerin ne kadar duyarsız kaldığımızı gördüm. İnancı bilim ve kültürle yan yana getiren bu Sempozyumda endüstride 4-0’ı aşmanın veya teknolojik başarıda öncü olmağa kalkışmanın çevreye duyarlı olmadan bir anlam ifade etmeyeceğini bir defa daha anladım. Ve bir defa daha zarafetten yoksun bir düşüncenin, iltifatı eksik bir tenkidin manasının olmadığına da kanaat getirdim.
