YETERSİZ BAKİYE !
Bir yere gidiyorum ya da bir yerlerden dönüyorum. Yorgunum. Aylardan Temmuz. Güneş yakıcı.
Otobüsten indim. Geçite girdim. Ekserisi kız ,delikanlı gençler bir yerlere yetişmek için uzun adımlarla yürüyor.
Metrobüse kart basanlar üst geçide ,merdivenle çıkıp, merdivenle iniyorlar.
Metrobüse kart basanlar, sertçe uyarılıyor;
-Yetersiz bakiye!!!
Başımı önüme eğip yürüyorum. Buna mecburum . Kadın ya da erkek, yaşlı veya genç...
Bir gerçek bağırıyor, geride kalanlara; bu gerçek kitlelerin alım gücünün zayıfladığını , alım gücünün , açlık sınırının altında kaldığını, belediye robotunun soğuk ve duygusuz ;
-Yetersiz bakiye !!!
Gerçeğidir...
Yetersiz bakiyeli kartlarıyla geride kalan boynu bükük insanların mahcubiyeti kahrediyor insanı...
Emekliyim. Çok param olsa geride kalacak olanlar için de kart alır, kartımı kartsızlar için de basardım .
Bundan geri , yedek kart alacak kadar zenginleşemeyeceğime göre, turnikeden her geçişte bu acımasız , kınayıcı sesi duymaya devam edeceğim.
Metrobüslerde maskeli maskesiz balık istifi yolculuk eden insanlar bir yerlere gidecek, öğlen ya da akşam yorgun , bitkin evlerine dönecekler.
İnsanlar akıp giden yoğun trafiğe , trafikte seyreden araçlara bakıp bakıp;
-Acaba bu ülkede yoksulluk var mı, diye merak edecekler...
Metro durağında bekleyenler, metrobüste yolculuk edenler ; oturanlar, ayakta duranlar , durmadan bir yerlere mesaj çekmeye, bir yerlerden mesaj almaya devam edecekler.
İktidar ya da muhalefet turnikelerdeki sesler için acaba ne düşünüyor ?
Öyle görünüyor ki turnikenin başında kartları kontrol eden ses , yetersiz bakiyeli insanları suçlamaya devam edecek;
-Yetersiz bakiye !!!