YİĞİDE HAKKI VERİLMELİ
Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesinin en önemli nedenlerinden biri padişahlara karşı yapılmış ihtilâller olup, 16 defa ihtilal yapılmış, imparatorluk kuşatılmış ve işgal edilmeye başlanmıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün müdahalesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulabilmiş, ancak Cumhuriyet döneminde 17 Mayıs 1960 ihtilâlinden başlayarak on yılda bir ihtilâller yapılmış, Ülkenin kalkınması engellenmiş, Ülke bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
Yiğitleri öldürelim ama haklarını teslim edelim. Osmanlı döneminde ATATÜRK ve Cumhuriyet döneminde 15 Temmuz 1976 darbe kalkışmalarında ölmeyi göze alıp ortaya çıkıp Milleti harekete geçirmeselerdi, ne Osmanlı, ne de Türkiye Cumhuriyeti devleti kalırdı. Bu günkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Silahlı Kuvvetler’in Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmış olması ve Milli Savunma Bakanlığı’na işi iyi bilen eski Genel Kurmay Başkanının getirilmiş olması artık ihtilâllerin sonu olmuş olup, geçmişte ihtilâl yapanların da caydırıcı cezalara çarptırılması bu işin sonu getirmiştir.
Severiz veya sevmeyiz, Recep Tayyip ERDOĞAN bu cansiperane başarısıyla Ülkeye büyük hizmette bulunmuştur.
27 Mayıs 1960 ihtilâline karşı çıkılmadığından ATATÜRK en beğendiği ve başarılı bulduğu Celal BAYAR ve Adnan MENDERES başta olmak üzere bakanlar ve milletvekilleri idama mahkûm edilmişlerdir. Celal BAYAR, Abdülhamit döneminde 23 yaşında iken milletvekili olmuş, Kuvvayi Milliye Harekâtının öncülerinden olup, ATATÜRK tarafından Başbakanlığa getirilmiş, Ülkemize büyük hizmetlerde bulunmuş devlet adamlarımızdandır. Adnan MENDERS, İstiklal Madalyası sahibidir, yine ATATÜRK tarafından Milletvekili adayı olarak görevlendirilmiş ve Ülkemize verdiği büyük hizmetlerle Milletimizin gönlünü fethetmiş devlet adamlarımızdandır. H. POLATKAN, F.Rüştü ZORLU, B.DÜLGER, S.AĞAOĞLU, H.ÜLGÜN, H.ŞAMAN ve yüzlerce milletvekilleri vatana ihanet ile suçlanmışlar, idam edilmişler ve cezaevlerinde olmadık hakaretlere maruz kalmışlardır. Bütün bunlara rağmen 27 Mayıs bayram ilan edilerek kutlamalar yapılmıştır. İhtilâller bazı çevrelerce takdir ve destek bulmuş olsa da, zamanla bu büyük hata anlaşılmış Milletimizin büyük çoğunluğunu üzen bu hata 27 Mayıs Bayramı kaldırılarak MENDERS, ZORLU ve POLATKAN’ın naaşlarının Yassı Ada’dan İstanbul’da yapılan anıt mezara Devlet merasimiyle defnedilmesiyle ve de Yassı Adanın müzeye dönüştürülmesi ve Demokrasi Adası adını almasıyla düzeltilmeye çalışılmış ve Milletimizin acılarını bir nebze olsun hafifletmiştir.
Maalesef ne 27 Mayıs’tan ne de sonraki ihtilâllerden ders çıkarmayan çevrelerin halen mevcut olduğu görülmektedir. Millet iradesiyle seçim kazanmamış siyasi partiler ve destekçileri iktidarı alaşağı etmek içim Millete proje sunmak yerine doğru veya yanlışlığı tam anlaşılmayan iddialarla iktidarı yıpratmaya ve düşürmeye çalışmaktadırlar.
Cumhurbaşkanının önemli miktarda paralarla yurt dışına kaçacağını açıklamışlardır. Geçmişte hatırlanacağı üzere bu iddia C.BAYAR, A. MENDERS ve T.ÖZAL için yapılmış, iddiaların asılsız olduğu anlaşılmış ise de siyasete ve ekonomiye zarar vermiştir. Bu ve benzeri iddialarla iktidar olabilmenin mümkün olamayacağını geçen uzun yıllara rağmen anlaşılamamıştır. Eğer bu iddia doğru ise hukuki yollarla bunun ispatlanması en doğru yoldur. Maalesef sadece silahlı müdahaleler değil, bu tür provokasyonlar da Ülkemiz siyaset ve ekonomisini etkilemektedir.
Bu Ülkenin iyi yönetilmesinden sadece iktidar partileri değil, muhalefet partileri de sorumludur. Onlar da Ülkemizin kalkınması ve Milletimizin teveccühünü kazanabilmeleri için proje üretmelidirler.
Siyasette yürüyerek de olsa başarıya ulaşabilirler, ancak yerinde sayarak sadece zaman kaybedilir.
Önümüzdeki seçimlerde aziz Milletimiz kararını verecektir.
Anlayana sivrisinek saz, başka ne diyebiliriz.
Sağlıcakla kalın.