Yılbaşı fantezisi
Yeni yıl geldi. Herkese kutlu olsun…
Yok, yok pardon hayırlı olsun…
Kutlu olsun niye geri aldık, zira 2018 kabus gibi bir yıldı.
Döviz tepelere çıktı. Faizleri hiç sormayın…
Çarşı pazara çıkmak haram…
Sofranın tadı tuzu kaçtı..
Tek eğlencemiz Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki atışma…
Ve yine bazı siyasal felsefeleri henüz anlayamadığımızı, anladık…
Ama boş verin bunları….
Biz daha beterlerini gördük hallederiz… Atarız liradan sıfırları dolarla TL’yi eşitleriz olur biter…
Halkımızı sorarsanız eğer onlar bu tür vakalar karşı şerbetlidir.
Ne demişler acı patlıcanı kırağı çalmaz…
Vaziyet böylede ama bizim çok derin bir sorunumuz var.. Yüz yıllı aşkın bir zamandır çözemedik…
Ve de çözülecek gibi görünmüyor…
Birinci sorun şu: Noel Baba Demreli…
Yani Antalyalı.. Antalyalı karı havada bile görmez..
Peki bu papaz efendi niye öyle zemheride kalmış deve gibi kat kat giyiniyor…
Şimdide diyeceksiniz ki bu zemheri dediğin de nedir?
Sizi aydınlatalım..
Efendim; Kış mevsiminin en şiddetli zamanı olarak bilinir. Zemheri, erbain ve hamsin olarak ikiye ayrılıyor. 22 Aralık ile 21 Mart arasındaki bu dönem yılın en soğuk olduğu 3 aya denk geliyor. Miladi takvime göre yılın en soğuk olduğu dönem kabul edilen erbain (zemherir), 40 gün sürüyor. Hamsin dönemi ise 50 gün. Bu 90 günlük soğuk döneme zemheri adı veriliyor.
Şimdi bu sorun burada da bitmiyor. Geyiklerin çektiği birde kızağı var.
Antalya’da geyik. Ne demek, şimdi ; bu Noelciler ne demek istiyor.
Malum Bu Noel denen Papaz, dul bayanlar ve genç kızlara sürekli hediyeler verirmiş. Bazen dul bayanların evine bacadan da girdiği söyleniyor…
Anlatılmak istenen bu mudur?
Ayrıca bir nokta daha var:
Avrupalılar, ne diye bizim Noel’e Crismıs deyip duruyorlar…
Noel, Türkiyeli diye adını mı değiştirdiler…
Ayrıca, yılbaşı gecesi şarap içilir mi?
Aybaşı geldi diye niye hoplayıp zıplayıp duruyoruz.
Bu kutlamaları her ay başı yapsak olmaz mı….
Neyse, bu kadar yılbaşı fantezisi yeter…
Yeni yılınız kutlu olsun
Nice mutlu yıllara…
İnşallah mutluluğu buluruz…
