ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

Yılmaz Vural'a yazık olmuş doğrusu!

Milli Takım kazanması gereken bir maça garip bir kadroyla çıktı. Maçı düşüncede
kazanmanız gerek önce. Ya da hayatta hedeflerinize ulaşmanız için düşüncede o hedefinizi
yakalamanız gerekir. 
Lucescu nasıl böylesine bir onbirle oyuna başladı futbol mantığında izah etmek sanırım
mümkün değil. İlk yarıda sahnelenen oyuna söylenecek iki kelime; "ahlar-varlar" olmalı
sanırım. Biliyoruz ki Şener alternatifsiz. Ancak Caner'in olduğu yerde İsmail'in oynaması da
pek bir keyifsiz. Bu Topal da göz yanıltıyor inanın. Bas bas bağırıyor ben stoper değilim diye
ama kimseleri de inandıramıyor kendisine. Bu adam ancak ön libero oynar yahu. Kafanıza
yazın artık. 
Şu Çalhanoğlu'nun durumu da Topal'dan farksız. Hakan da kanat oyuncusu değil.
Forvetin arkasıdır yeri. Onu kanada koymayın. Ya da Topal-Çalhanoğlu ikilisini yan yana
oynatınca da tüm sorunları giderin bari! 
Bu Kafayla Olmaz
İkinci yarıda da devam etti bu garip oyun tarzı. İkinci yarıya başlarken oyuncu
değişikliği yapmayan Romen teknik adam çift forvete dönmeyi düşünmedi hiç. İlk yaptığı
değişiklikte sonradan kadroya kattığı Oğuzhan'dı. Adeta günah çıkardı! 
Ukrayna'nın iyi kontra oynadığını herkes biliyor lakin bizde bir kanada Mor'u diğer
kanada Cengiz'i koyup kontraya kontra olarak karşılık verebilirdik pekala. Futbol basit bir
oyun. Rakip adamın maç içinde yapacağı değişikliklere vereceğiniz cevaplarla oyunu
santranca çevirebilirsiniz. Ama basit mantıkla elinizdeki oyuncuları en efektif şekilde kullanıp
onları kendi yerlerinde oynatırsanız oyunu kaybetseniz bile alkışlanırsınız. Lusescu kolayı
değil zoru seçti, oyunu da skoru da kolayca kaybetti. 
Teşekkürler Babacan
Caner-İsmail, Çağlar-Topal, Ozan-Oğuzhan yanlış tercihlerine Allah'tan Babacan-Cenk
değişimi eklenmedi. Pembe panterimiz üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. 
Oysaki yenilecek bile olsak, Çağlar-Serdar oynamalı, Topal-Emre ya da Topal-
Oğuzhan orta merkezde görev almalı, Mor-Ünder kanatları paylaşmalıydı sahaya adım
atarken. 
Keşke bir Türk teknik adamı kazanmak adına son kalan dört maç feda edilseydi. Ya da
Türkiye'nin en eğitimli hocası Yılmaz Vural'a sorumluluk verilseydi. İnanın daha kötüsü
olmazdı. Olamazdı. En azından sahaya böylesine kötü bir 11 çıkmaz, felsefesiz futbol
oynanmazdı.

<