Değerli arkadaşım, gazeteci Sayın Engin Köklüçınar, editörlüğünü yaptığı bir kitabı hediye etti. Kitap bir büyük sivil toplum örgütü liderinin son onsekiz  yıllık serüvenine ışık tutuyor. Sayın Köklüçınar, bu liderin hem  ellisekiz yıllık kadim dostu  , hem de yol arkadaşı.... Sivil topluma adanmış bu onsekiz yıllık ömür aralığına ilişkin önemli sayısız belge ve bilgileri  taramış; zengin notları eşliğinde okura sunuyor. Bize Marmara Vakfı Grubu Başkanı Sayın  Dr. Akkan Suver'i ,tevazu ve çalışkanlıkla geçmiş bir ömrü tanıtıyor...
    Çok da iyi ediyor...Yılların eskittiği bir tabelanın   arkasındaki bir lider ile bir avuç insan tarafından ülkemizin  uluslararası  arenada başarıyla temsil edildiğini öğrenmiş oluyoruz.Böylece liderliğin bir mevki değil bir seçim olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
    Kitap176 sayfa  ve zengin fotoğraf desteğiyle bir çeşit aile albümü niteliğinde...Bu albüme  sık sık yabancı devlet başkanları,sivil toplum örgütü liderleri girmiş... 
    Kitabı elinize aldığınız andan itibaren ilgi odağınız oluyor. Kitabın adı: Sivil Topluma Adanmış Yıllar AKKAN SUVER
    Kitabı ,Türkiye'nin son yıllardaki yüz akı başarısına katkısı olmuş bu sivil toplum örgütü liderinin ağzından tanıtmaktan daha doğru ne olabilirdi ki? 
    (Yetmişinci yaş gününde  Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver'in , misafirlerine söyledikleri ...) 
-Ailem, misyonumun ana kaynağını oluşturmaktadır .
-Yetmiş yıllık ömrümde öğrendiğim bir sırrı sizlerle paylaşmak istiyorum:
1-Dost sahibi olunuz
2-Ne kadar dostunuz varsa o nisbette zenginsiniz
3-Bir de geçmişi iyilikleri ve güzellikleriyle hatırlayınız. (...)
-Marmara Grubu Vakfı, 1985 yılında kurulan bir düşünce ,bir sivil toplum kuruluşudur. Sivil düşünce,kişilerin duygu düşünce ve inisyatiflerini özgürce  kendi prensip  ve inançları doğrultusunda ortaya koydukları platformlardan ibarettir. (...)
-Bir prestij birlikteliğidir(...) Vakıf her sene kültürler arası diyalog üzerine Avrasya Ekonomi Zirveleriyle birlikte uluslararası toplantılar düzenlemektedir.Öte yandan vakfımız '' Avrupa'ya Evet'' projesine de katılıp Türkiye'nin AB'ye girmesine sivil inisyatif kimliğiyle katkıda bulunmaktadır.
-Önemli olan ekonomik iyileşmede devamlılığın, istikrarın yakalanmış olmasıdır.
-Türkiye paranoyalarından kurtulmalıdır (...) Şunu hayal ediyorum: Dörtlü hat...Elektrik,su,doğalgaz ve petrol. İsrail'den kutsal topraklara kadar...
-Hükümeti sevmesek  de saygı göstermemiz gerektiğini bilen bir anlayışa sahibiz. 
-Türkiye İslam dünyasında bir model oluşturmaktadır.
-Türkiye'nin bu rejimi ,farklı kültürlerin ekonomik potansiyeliyle ,genç ve dinamik nufusuyla AB için çok faydalı olacak ve kendisi için yeni bir bakış açısı yaratabilecektir.
-Türkiye'de nufusun Müslüman  olduğu gerçeğinden yola çıkacak olursak kadınların sosyal ve siyasi haklarını diğer bir çok Avrupa ülkesinden çok daha önce kazandığı göz ardı edilmemelidir.
-Batı ve İslam dünyası arasındaki diyalogda Türkiye arabuluculuk rolünü üstlenebilir.
-Türkiye -AB müzakerelerinde dinin önemli bir rolü vardır.Bu konuda diyalogla ulaşabiliriz...
-Eğitimli ,ahlaklı ve tecrübeli toplumumuzun olmasını istiyoruz.Bunu sadece gençlerimizi okutarak ve eğiterek gerçekleştirebiliriz.
-Sivil toplum kuruluşu  siyasi tercihini ceket gibi portmantoya asmalıdır.Aksi halde misyonu oluşmaz.Bir partinin yan kuruluşu gibi olur (...)
-Sivil toplum kuruluşu çağdaş değerler üzerinde her zaman görüş bildirir ve kamuoyu yaratacak kampanyalar yürütebilir ama doğrudan siyasetin içine girmemelidir (...)
-Çalışanlarımızın sayısı 25 civarındadır.Ama gönüllü olarak hizmet verenlerin sayısı 600 civarındadır.(...)
- Özetlemek gerekirse; batının ilgi alanı büyüyen ,gelişen , batılıların deyimiyle  ''take off '' haline gelen Türkiye'den çok ; karışık, birbiriyle kavgalı,itiş kakış içinde yaşayan bir Türkiye görmek istiyorlar.Arzuladıkları fakir Türkiye'dir (...)
-Avrupa'yı sadece bir kıta olarak düşünmek yanlış olacaktır,çünkü bu sadece bir coğrafi tanımlamadır.Bizim görüşümüze göre, bir  Avrupa yaşama tarzına sahip olan,Avrupalı değerleri benimseyen ve entelektüel inançla bir  yer Avrupa'nın bir parçası olarak değerlendirilir(...)  
-Modern medeniyetin yüksek standartlarını ulusal hedef haline getirmenin yollarını bulmalı ve insanlarımızı,ulusal kimliklerini tehlikeye atmaksızın  evrensel değerler ve oluşumların ,ulusal ve ahlaki değerlerin ışığı altında eğitmek zorundayız (...) 
-Küreselleşme bizi ortak değerlere odaklanmaya yönlendiriyor(...)
-Fukaraların acizliği,zenginlerin zalimliği,insanlar arasında eşitsizlik,genç neslin itaatsiz davranışları ve yaşamlarımızdaki uygunsuzluklar devam etmektedir.Ancak tüm bunlara rağmen bugünün küresel dünyasında bir ''Avrupa sinerjisi'' tesis etmemiz gerektiğine inanıyorum(...)
-Avrasya'nın öneminin Avrupa'ya anlatılması  gerekir(...)
-Türk dünyasında  başarıyı sağlayacak dört unsuru şöyle özetleyebilirim.
1-Boru hattı projeleri; Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesi...
2-Avrupa Birliği felsefesini hayata geçirmek zorundayız...
3-Türkiye'yi güçlü kılacak bir diğer unsur da hukukun üstünlüğü ve adalet duygusudur.Mahkemeler gecikmeden ve zamanında adaleti sağlamakla yükümlü kılınmalıdır...
4-Devletin üç ana görevi olmalıdır: Birincisi gençlerini yetiştirmeli (...) , hastasına bakmalı (...)  üçüncüsü emeklisine  bakmalıdır...
-Elbette yol yapmak,baraj yapmak hidroelektrik santralleri kurmak,telekomünikasyona yatırım yapmak önemlidir.Ama genç yetişmez,hasta bakılmaz,emekli yaşatılmazsa,bunların kıymet-i harbiyesi olmaz, olamaz...
-Evvel giden ahbaba selam olsun!