Yolcu / CEMAATLERDEN UZAKTA...
Bir arkadaşımın bürosunda çay içiyorum.
Kalıplı iki adam yanlarında ortaokul çağındaki bir çocukla içeri girdi.
Adamlar yanlarında süklüm püklüm duran bu çocuğu arkadaşa doğru itip;
-Öp amcanın elini, dediler.
Ezik olduğu her halinden belli çocuk, arkadaşın eline koştu. Arkadaşım elini hemen geri çekti; adamlara öfkelendi;
-Çocukları böyle alıştırmayın.Gururlarını kırmayın.El öptürmeyin.Yapmayın böyle, dedi.
Anladığım kadarıyla durum şuydu: Arkadaş s.cemaatine para yardımı yapmış, bu kalıplı adamlar hem teşekkür(!) için Kuran kursunda okuyan çocuğu getirmişler, hem de cemaate yeni himmetler için burayı yol yapmak istiyorlardı.
Bir Kuran öğrencisinin gururunu ayaklar altına alıyorlardı! Öğrenci özgürleşeceğine cemaatler onları köleleştiriyorlardı.
Üsküdar meydanında mendil, çorap, kağıt mendil satan uzun giyimli tesettürlü kız öğrencileri görünce merak ettim, sormuştum. Bunlar ,Fetö’nün evlerinde kalan fakir üniversite öğrencileriymiş . “Ablalar” genç kızlara başlarının çaresine bakmalarını söylemişler. İçim sızladı...
Bir yerden bir yere gurup olarak giderler. Özellikle öğrencilerin başlarında bir abi veya ablalar bulunur.
Bir çok cemaat para toplamak için gençleri kapı kapı dolaştırırlar bazıları da toplumda sayılan kişileri araya koymaktır. Bunların nüfuzlarını kullanırlar. Bunların bir yerine beş istediği görülmüştür.
Bu konuda Fetö örgütüyle kimse yarışamaz. Bunu kitaplarında yapmışlardır. Okul bahanesiyle, öğrenci okutmak bahanesiyle toplamışlardır.
Giyim kuşamları birbirine benzer. Tek tiptirler.Yemekleri , ucuz malzemelerle yapılmış ve kalitesizdir.Yoksul halk çocukları arasında seçmeler yaparlar. İleride kullanılacak yerlere göre ayrılırlar.
Türkiye de ne yazık ki devletin eğitim politikası halkın çocuklarını bunların eline düşürmüştür. Zeki çocukların peşini bırakmazlar. Bir nevi bu çocukları vaatlerle kandırırlar.
Bunlar mağduriyetlerini suistimal ederek toplumda kendilerine kolayca sığınacak mekanlar bulurlar.
Yurt dışında da örgütlenen bu cemaatler memleketimizdeki cemaat evlerine getirilirler.
Cemaatlerin kendileri dışında başkalarını adam yerine koymamak gibi huyları vardır. Bunda içe kapalı yaşamalarının önemli bir rolü vardır. Öğrencilere televizyon seyrettirmezler. Değişik kitap okutmazlar
Geçen gün otobüsle bir yere gidiyordum. Otobüs kalabalıktı. Oturan iki genç kalkıp bana yer verdi. Temiz giyimli, traşlı iki orta öğretim genci...Türkçe biliyorlar. Kafkas akraba kavimlerimizdenmiş. Bir cemaat onlara Kur’an öğretiyormuş. İstanbul’a Kur’an öğrenimi için gelmişler.
Onlara Türkiye’yi , İstanbul’u sordum. Türkiye bir müslüman ülkesi; İstanbul güzel bir şehir...dediler.
-Erdoğan? Diye sorunca;
-Sevmiyoruz, dediler. Şaşırdım;
-Peki , Türkiye’de neler oluyor? Darbe kalkışmasından haberiniz var mı ? diye sordum. Kur’an öğrencileri;
-Televizyon seyretmiyorum. Yasak! dediler..
Şaşkınlığımdan durağı kaçırmışım. Otobüsten indim.Geriye doğru yürüdüm.