CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

Yolcu / HALK DAYANIR, FETÖ KAÇAR, MEYDAN GÜMBÜR GÜMBÜRLENİR!

Şahlar şahı divan açar                                                                                                                                       Divan gümbür gümbürlenir!    

Geçen günkü  'Halk ölüyor, parsayı kargalar topluyor'  mealindeki başlıklı yazımda Üsküdar'daki bir semtten yapmış olduğum yayın , iki elimin beş parmağını geçmeyen bazı dost akrabaca'enteresan' olarak ve hayretle  karşılandı. Yazıdaki  bakkalın akıbeti soruldu. 
DÜKKAN SAHİBİ ZENGİN OLDU MU?
Soruyorlar: O  meşum darbe gecesi ,küçük marketin noldu? Zengin oldu mu? 
Adetim değildir; kimsenin kazancını sormam. Bu tür soruların  açığa vurulmasını ayıp sayarım. 
Dikkat buyurulsun; ben bu Karadeniz uşağı bakkal ile öğle sonraları yanına part time sığınan memur çırağının bile  adını yazmadım. Yazdıysam bile inanmayın;sahtedir..Zaten yazılarımdaki bütün  isimler sahtedir;  müsteardır; tıpkı benim adım gibi...
Yalancı olarak anılmaktan da hoşlanmam. Gerçi atalarımız , yalandan kim ölmüş ki? demiştir ancak  bu durum kul kalbini  kırmayan latifedendir; istimali caiz sayılır.
Bana göre, edebiyat  iflah olmaz  bir abartma sanatıdır. Masa  başında  gey  atıp tutma, bazen mizah , bazen  nasihat , hoşça  vakit geçirme malzemesidir.
Kaldı ki ,edebi süslemeler konusunda  iddiam da yoktur. Zaten  ne atalarım ne de ben acem martavallarıyla aşık atacak durumda olmamışızdır. 
NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP!..
Neyime lazım; biri çıkıp filanın yazısında adı geçen bakkal çırağı aslında filan dairede memurdur, dese, bu durum amirlerinin kulağına gitse onların yüzüne nasıl bakarım? Üstelik bu sebeple, mezkur bakkalda yapmış olduğum alışverişlerimde çıkışmayan meblağlardan da mahrum kalabilirim. En iyisi durumu böyle idare etmek; ne şiş yansın ne kebap! hesabı...
AHMET MİTHAT EFENDİ'NİN ÖNSÖZÜ
Şimdi birisi çıkıp da yahu sen ne diyorsun? A4'ün yarısı gitti, sen halen asıl konuya gelmedin dese;mazeret olarak , pirim, üstadım Ahmet Mithat Efendi'yi ileri sürerim. Nitekim üstad, Karı Koca Hikayesi,  başlıklı kitabının önsözüne başlamış  ancak kendini öylesine kaptırmıştır ki asıl eseri yazmayı unutmuştu! 
Üstadı sevdiğimden,buncacık kusur kadı kızında da olur!diyerek bu unutkanlığını hoş görüp,ruhuna  bir  Fatiha  hediye etmiştim..
ASIL KONUYA GELİRSEK
O hesap ben de neredeyse asıl konudan sapacağım!
İş işten geçmeden asıl konuya geçelim. 
NEYDİ O AKŞAM?
İkindinin  rehavetinde alış verişin kısıldığı bir zamandı. Dükkana girip bir şişe su aldım.Parasını verirken on kuruş çıkmayınca kendisi de genç patronu gibi laz uşağı olan bakkal çırağı;
-On kuruşun sözü mü olur? deyince rahatladım.Lafa derin girdim;
-Neydi o akşam? diye sorduğumda, kızardı;
-Salıyorlar da! dedi . Ben anlayamadım; 
-Ne ? dedim. Laz uşağı aynı şekilde tekrarladı. Sonunda anladım. Vatandaş çalıyormuş!

Sokağa çıkma yasağı olur aç kalırım korkusuyla bakkalı işgal  eden bölge halkı, diş macunu,diş fırçası,soğuk çay gibi malzemeleri haricen torbalarına atıp,ayıp ortaya çıktığında;
-Ha o mu? Kocam parasını verdi zannettim..veya  tüh , parasını vermeyi   unutmuşum  ayağına yatıyorlarmış...
Bir değil iki değil, bizim laz uşağı, bu unutkanları yakalamaktan usanmış. Kızıp vatandaşı dükkandan kovması ondanmış!
GÜLDÜM SONRA ÜZÜLDÜM.
15 ‘i 16 Temmuza bağlayan gece yarısı Fetöcü hainler halkın seçimine karşı saygısızlık yapmakla kalmamış  üzerlerine tanklarla, tüfekleri uçaklarla saldırmıştı
Bakkal olayı da tam kasap et, koyun can derdinde!   misali.

Sinirimden güldüm sonra da üzüldüm.
Güldüm; çalınmasına kalkışılan  malzeme nasıl olsa  bana ait değildi. Acaip kızmışlardı,gülmem ondandı.
Üzüldüm; kahbe darbecilerin kurşunlarıyla  vatan toprakları şehit kanıyla   sulanırken bunca okumuş yazmışı bol bu  semtin tahsilli evlatları, nasıl oluyor da stoklamak  doğru koşuyor, sonra  da böyle  unutkan(!) olabiliyorlardı?
OKUMAKLA ADAM OLUNMUYOR!
Tahsil yaptığıma esef ettim. Bir gün  birileri de beni  okumuş  olmakla itham edebilirlerdi! Kendi kendime ''Okumakla adam olunmuyor!''  dedim. 
Sonra...
DARBEYİ KİM DURDURMUŞ ?   KİM ?
Sonra twitlere baktım. 
Sonra  kedicikleriyle oynamaktan başka bir iş görmeyen bir gevende '' darbeyi   Adnan Oktar durdurdu ''diye yazmış.
Halk kararlı, gece gündüz meydanda Fetö ise imamların çoktan firar etmiş. 
Sonra...Gün bulup gün yiyen; ''yarına Allah Kerim!diyen, çalışkan ,fakir ama namuslu ,gönlü gani,okul yüzü görmemiş ancak dünyayı ve hayatı okumuş,cahil ,çocuk  ve  cesur ;  vatanı uğruna güle güle  ölüme koşan asalet sahibi meydana inen  halkın arasına karıştım.

 

                                                                                                                               

 

<