YOLCU / İMANI KURTARMAK...

şehirlerimizde canlı bomba kullanıyor. İdeoloji olarak Marksizm Leninizm’i benimsemesine

rağmen kapitalist patronlarının izni olursa Ortadoğu’dan ve diğer ülkelerden koparacağı

topraklarla özgür (!) bir Kürt devleti kurmak istiyor. Bunun için silahlı savaşı temel alan bir

strateji güdüyor. Silah ve mühimmatını ise emperyalistlerden sağlıyor.

Erdoğan liderliğindeki iktidarların Türk demokrasisine getirdiği tedrici özgürlük sayesinde

bunlarbir Kürt partisi kurdular. Kürtler oluşan bu demokrasi baharında kendilerini temsil,

dillerini serbestçe konuşabilme radyo, tv, basın yayın araçlarıyla kültürlerini geliştirme

imkanlarına kavuştular.

Ancak bu öyle bir özgürlüktü ki, iktidarın çözüm sürecini başlatmasına rağmen örgüt, hem

Türkiye topraklarında yol kesip adam öldürecek şehirlerinde canlı bomba patlatacak , hem

de meclisteki partisiyle terör propagandası yapacaktı!..

Oysa Türkiye’deki Kürtler gibi diğer tüm halkların tek bir talebi vardı. Çalışıp üreterek , insan

gibi yaşayabileceği kadar bir zenginliğe kavuşmak istiyorlardı.

Türkiye partisi olmak iddiasıyla yola çıkan Kürt partileri halkın somut taleplerini

sahiplenmek yerine ayrımcılık peşinde koştular. Sahip oldukları belediyeler vasıtasıyla

hemşerilerine hizmet, meclis kürsüsünde somut talepler götürmediler.Kurtarılmış

bölgelerde(!) hendekler kazdırıp buralara bombalar yerleştirdiler .Halkı sokağa

çağırdılar,insanların ölmesine sebep oldular.

HDP teröristlerin gölgesine sığındı. Onların propagandasını yaptı. Türkiye’nin değil

ayrılıkçıların partisi oldu. Onların gölgesinde siyaset yapmayı tercih ettiler.

Terör örgütünün komşu ve akraba halklarına karşı giriştikleri saldırılarına sessiz kaldılar.

Örgüt üyelerinin, canlı bombalarının cenazelerine sahip çıktılar, cenazelerine ve taziyelerine

gittiler.Parti ve milletvekilleri teröre karşı olmak yerine her seferinde Devleti suçladılar.

İlanihaye bu durum böyle gidemezdi. Meclis bu yüzden suça bulaşmış milletvekillerinin

dokunulmazlıklarını kaldırma yoluna gitmiş bulunuyor.

Emperyalist Batı, Ortadoğu’daki petrol yağmasında kendi askerlerini değil, yerli uşaklarını,

teröristleri kullanmayı tercih ediyor. Mesela müttefik (!) ABD’nin PKK ‘ya silah ve lojistik

destek verdiği biliniyor.Gene insanlık düşmanı diğer bir terör örgütü DAEŞ, el altından batı

tarafından destekleniyor.

Emperyalist Batı , mazlum ve yoksul komşu ülke halklarının kardeşlerini kardeşlerine,

dindaşlarını dindaşlarına kırdırıp milyonlarca insanı mülteci durumuna düşürdü.

Bu açık gerçeğe rağmen, eller ve , kollar kangren olmuş; iş çığırından çıkmış görünüyor.

Terörist örgütler emperyalizmin elinde ve hizmetinde oyuncak olmuş durumda. Artık isteseler

de bunlar kolay kolay yakalarını kurtaramayacaklardır.

Müslüman adı taşısalar, müslüman ana babanın çocukları olsalar bile eylemlerinin birer

ihanetten ibaret olduğu gerçeği değişmeyecektir.

Müslüman halkların yoksul ve zalimler elinde zelil olmasının sebebi asla İslamiyet değildir.

Aksine geri kalmışlığın en büyük sebebi insanların İslamin ilkelerini terk etmeleridir.

Adları ve aidiyetleri ne olursa olsun türlü vaatlerle afyonkeşlere dönüştürülmüş terör

örgütlerini ortadan kaldırmak, bu tür örgütlere katılımları engellemek için İslam’ın kitlelere

doğru anlatılması gerekiyor.

Bölge ve dünya barışının tesisi için İslami ilimlere vakıf alimlerin , bilge insanların

seferber edilmesi gerekiyor. Hz Peygamberin mücadelesi evrensel barış yolunda tüm

insanlığa ışık tutuyor.

Bugün gençlere baktıkça da rahmetli anamın şu sözü kulağımda çınlıyor: Oğlum iman yok

bunlara da iman !

Geçen gün de bir pir dedi ki;

İmanı kurtarmak gerekiyor imanı !