YÖNETİCİ SEÇİMİ…
Böyledir bu dünyanın işleri ; “yönetsin” diye birileri , tutar birilerini yönetici seçer ; yönetici de kalkar bu seçen kişileri evire çevire yönetir veya yönetmez...
Geçen hafta da biz , bizleri yönetmesin diye bir apartman yöneticisi seçtik.
Yani usulen ; heyecansız…
Yani adet yerini bulsun, bir yöneticimiz olsun diye…
Kırk senelik apartmanımız bir Karadeniz müteahhitlik şaheseridir. Her sallanmada sıvaları dökülür, çatlaklara çatlak ekleyerek yaşar.
Evlerimizin içleri yazları sıcak ve rutubetli , kışları soğuk ve ıslak geçer.
Kadere inanır, tevekkül ederiz.
Apartmanımızın merdivenleri her Perşembe yıkanır,kurulanır. Bayramları gül suları dökülür.
Karşı apartmanın balkonlarına çıkıp sabahtan akşama, çekirdek çıtlatıp gelip geçeni seyreden yaşı geçkin karılar apartmanımıza girip çıkan bir polisin varlığını bir vukuat delili olarak yorumlasalar da beyhude çabalardır . Gerçeği komşumuz çiçeği burnunda , yeni evli, bir polis memurudur.
Seçim konusuna geçersek; yöneticimizi aslında yıllar önce gözümüze kestirmiş, onu alenen ve zımnen adayımız ilan etmiştik.
On dairelik apartmanın yöneticisi olmaya kim can atar?
Bu sene de aynı zatı tuşa getirip bodrum kattaki dairesinden alarak başımıza yönetici olarak seçtik. Adamın yüzü yumuşak . İSKİ’den emekli efendiden bir zat. Komşuluk hukuku hatırına, bilabedel yönetici koltuğuna oturmasını sağladık.
Seçime katılım düşük düzeyde oldu. Toplantıya katılanlar , katılmayanlara sitem etti. Apartman sakini hanımlar bir miktar dedikodu yaptı.
Toplantıya katılanlardan 5.dairenin sahibi , hediye getirilen kuru pastalarını toplantı masasına koyma nezaket ve zerafetini gösterdi. Zemin kattaki Cemile hanım ,zarif tabak ve temiz çay bardaklarıyla başarılı bir çay sunumu yaparak takdir ve teşekkürleri topladı.
Usuli bir divan teşkilinden sonra başkan katip üyeye gündemi okuttu. İstiklal marşı ve saygı duruşundan sonra , hesaplar ibra edildi. Usuli müzakerelerden sonra oy birliğiyle kararlar alınıp sonuç apartman girişinde ilan edildi.
Bu karada aidatları ödemeyenlerin adları ve ödemeyenler, ödememekte direnenlerin yüzü karartılmış, avukat ve icra ile tehdidi tehdit edilmiş idi .
Ben de yatırmayanlar arasındaydım. Bankacılara aidat yatırırken ;
-Rica etsem ,bu sene ne kadar yatırdığımı söyleyebilir misiniz, diye soruyorum. Bankacılar;
- Kusura bakmayın söyleyemeyiz Bankalar Kanunu’na göre yasak, demişler; bu sebeple her aidat girişimim akim kalmıştı.
Ayıptır söylemesi herkes kadar bizim de biraz hukuk bilgimiz var. Yani şu bankayla tartışmam tansiyonumu yükseltti. Bu yüzden aidatlarımı yatıramadım. Kararda miktar belli olduğuna göre, ikinci bir uyarıya gerek kalmadan, ölmezsem borcumu ödeyeceğim.
Karşı komşum çizgi film seslendirmecisi . Sesler bizim evin içinde dolaşıyor…
Apartmanımız semtin tarihi ve stratejik bir öneme sahip bir camiye kapı komşudur. Müezzinimiz her selada, bilhassa beş vakit ezanda hoperlörü sonuna kadar açıp, eli kulağa atar ki, desibelin ibresi kırmızıya vurur.
Mütedeyyin yöneticimize bu hususu nasıl söylesek ?
Gerçi son yaşlımız da geçen sene sessiz sedasız darı bekaya irtihal eyledi. Pamuk teyzemizin Pazar dönüşü elindeki poşetleri evine taşımışlığım vardır. Çok duasını almıştım rahmetlinin. Sesten şikayetçi değildi. Kulağı ağırdı.
Hiç ummuyordum. Bir baktık ki, rahmetli rahmete gitmiş…
Aslında diyafonun sesini kıssalar fena olmayacak. Çevrede hastaların olduğunu gece yarıları gelen acil ambulanslardan biliyorum.
Müezzinin kalbini kırmadan bu meseleyi halletmek en iyisi.
Üst kat kimliğini tanımlayamadığımız bir veya birkaç komşumuz balkonlarımıza sofra bezlerini sallayıp çöp döküyor …
Sürekli düşünceli, sağ işaret parmağı burnunda psikoloji bölüm başkanı olduğu söylenen zat üst katlardan birinde oturur. Selam vermez de almaz da . Buna nasıl bir tepki versek acaba?
Apartmanımızın bahçesinde incir ve erik ağaçları vardır. Bunlara ne zaman elimi uzatsam komşu dairelerin pencere perdeleri kıpırdıyor. Keskin gözlere sahip dedikoducu karılardan korkuyor, ellerimi bir meyveye atamıyorum.
Bu meselenin çözümü için bir sonraki toplantıda konuyu gündeme getirsek mi?
Yönetici sorunu yönetir mi acaba?
Aslında yönetmesine razı değilim. Dert değil…
Yönetmesin. Biz yönetilmekten hoşlanmayız.
Zaten gelecekte herkes kendi kendini yönetecekmiş…
Onun için yöneticinin ve azaların adlarını öğrenme teşebbüsünde bile bulunmadım.