Yöneticilerimiz uyuyor mu
Mart ayının ortalarına geldik.. Kar şöyle bir serpildi gitti.. İstanbul’a hala kar yağmadı. Bırakın kar yağışını, insanı titreten bir soğuk bile henüz yapmadı. Bakmayın siz o söylentilere: İstanbul’un suyuna, havasına güven olmaz diyene… Bu aşağıda okuyacağınız uzman ifadeleri işin ve rahametini ortaya koyuyor. Uzmanlar ülkemizin “yarı tropik” iklime doğru kaymaya başladığını söylüyor. Onun da belirtilerini görüyoruz artık. Artık eskisi gibi kar yağmıyor, mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklıklar, ara ara görülen hortumlar, şiddeti artan ve sele neden olan yağışlar, fırtınalar ve tabii kuraklık... Hortumlar derken hatırlatalım, Antalya ve civarı bunu çokça yaşayacak. Yine denir ki, Akdeniz 40 cm yükselmiş, en az 3 misli daha yükselecek.
Ama can boğazdan gelir sözünü hatırlayınca aklımıza hemen kuraklık geliyor. İşte size birkaç uzmandan görüşler: TEMA Vakfı kuraklığın sadece tarım için değil, su sorunu ile kentleri de tehdit ettiğini söylüyor ve uyarıyor, “Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzde 20 ile yüzde 40 arasında, İç ve Batı Anadolu bölgelerinde ise yüzde 40’ı aşan oranlarda yağışların azalacağı öngörülüyor. Yapılan kuraklık riski çalışmalarında Türkiye nüfusunun 50 milyonluk kesimini barındıran 30 şehrin kuraklıktan etkileneceği görülüyor.”
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse, artı bir derece olan sıcaklık değişiminin şimdilerde artı 2 derecelere kadar vardığını 2100 yılına kadar ısınmanın artı 4 derecelere varacağını söylüyor.
Kuraklık tarımdaki geleceğimizin de belirleyicisi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör kuraklığın devam etmesi halinde, 2018 yılında tarla ürünlerinde yüzde 10 ila 50 üretim kaybı yaşanacağının altını çiziyor ve direkt olarak kötü senaryoyu anlatarak sözlerine başlıyor. “Yağışların az olmasının yanı sıra şehirlerdeki yapılaşma sebebiyle yağan yağmur ve kar da toprakla buluşmuyor, betonlaşma kuraklığı körüklüyor. Son 20 yılda 26.5 milyon hektar olan tarım alanları 23 milyon hektara düştü. İsviçre büyüklüğünde bir verimli topraktan söz ediyorum” diyor.
Evet gördüğünüz gibi durum hiçte iç açıcı değil. Görünürde de yapılan bir şey yok..
Bizde soruyor ve bağırıyoruz:
Yöneticilerimiz uyuyor mu?