Yüceltirken put yapılır
İnsan karmaşık bir yaratık. Vahiy, onun en güzel surette, mükemmellikte yaratıldığını, ama onun tercihleriyle, aşağıların aşağısına kadar gerilediğini anlatır. İnsanın benzerlikleri ve benzemezlikleri onun insan oluşuyla ilgilidir. Yaratılan her nesnenin cins özellikleri, bu benzerliğin sebebidir. Her birinin ferdiyet, bireylik özellikleri de benzemezliğin esasıdır. Ehadiyet ve Vahidiyet sıfatlarının tecellisi diye anlatır tasavvuf düşüncesi. Sadece tasavvuf değil, akaid, kelam da aynı meseleyi uzun uzun anlatır.
Xxxx
İnsanın genelinde bir yapısı var. İnanmak. İnsan inanır. Olumlu olarak ya da olumsuz olarak inanır. Var diye inanır, yok diye inanır. Ama her durumda inanır. Karşısındakine, yanındakine, muhatabına inanır. İnanmadığı zaman hayatın yürümeyeceğini çoğu insan idrak eder. Anne-babaya, arkadaşa, eşe-dosta, bildiğe, tanıdığa, zevce-zevceye, aşıka, maşuka inanır insan. İnanmadığı zaman hiçbir ilişki devam etmez. Güven duygusu inanmakla ilgilidir. Karşısındakine inanmakta zorlandığında insan, artık onunla bir arada olduğunda huzur duyamaz. Bu yüzden gördüğüne inanır insan, duyduğuna inanır, hissettiklerine inanır. Bu inanmalarında yanıldığı çok olur ve yanılgının sonu hüsrandır. Güven sarayı yıkılmış ve insan o yıkıntının altında kalmıştır. Hayata küsmek bu duygunun yaşanmaış olmasından kaynaklanır.
Xxxx
Çoğu defa insan güven sarayının yıkılmasını kendi eliyle hazırlar. Fıtratı gereği inanır ya, fıtratı gereği abartır, mübalağa eder insan. Sevdiklerini, beğendiklerini göklere kadar yükseltir, sevmediklerini, nefret ve kin duyduklarını aşağılara, ta aşğılara,, yerin yedi kat altına kadar itekler.
Çok meşhur bir edibimiz var. Necip Fazıl Kısakürek. Bilinir. O insanlar hakkında değişik zamanlarda değişik şeyler yazmıştır. Sevdiği zaman övmekte, yüceltmekte sınır tanımayan Kısakürek, yerdiği zaman da sınır tanımazdı. Sadece Necip Fazıl değil aslında her insan böyle yapar. Fakat herkes edip olmadığı için övgülerini ve yergilerini edebi metinler olarak sunamazlar.
Xxxx
Hazreti Ömer (Allah ondan razı olsun)’e dayandırılarak anlatılan bir hikeaye var. Müslüman olmadan önce iki şey vardı. Biri beni ağlatır, biri de güldürür, dermiş. Kız çocuklarını canlı olarak kuma gömüp öldürdüklerini hatırlayınca ağladığını, hamurdan, helvadan putlar yaptıktan ve bir süre ona taptıktan sonra acıktıklarında onları yediklerini hatırladığında da güldüğünü anlatır.
Aslında insan hep aynı. Yine putunu yapıyor, ona ibadet ediyor ve sonra da onu yiyip bitiriyor.
Siyasi alana bakınız. Bir insana nasıl değer yükleniyor ve ikbal devri geçtiğinde o insanın nasıl da beş para etmez biri olduğu anlatılıyor bir ibretle bakmak gerek.
Xxxx
Kendi tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle dolu. Öldürülmeden önce tahta getirilirken ve sonra öldürülürken padışahlar hakkında söylenenlere bakınız. Tanzimatçıların ilk ilandan sonraki havalarına ve sonraki hallerine bakınız. Birinci, ikinci meşrutiyeti ilan edenlerin ilk ve sonraki günlerde toplum içindeki değerlerine bakınız. İttihat Terakkiciler iktidardayken her şey onların ağzına bakarken, sonra her biri yurt dışına kaçıp oralarda öldürüldüler. Enver Paşa’ya, Talat Paşa’ya bakanlar onların nasıl putlaştığını ve sonra nasıl yenildiklerini görmüşlerdir.
Sonra Mustafa Kemal’in ölümsüz, olağanüstü, ölümsüz bir tanrı haline gelişini son yıllarda ise resmi tarih karşısındaki tarihçiler açısından nasıl da hırpalandığını herkes görüyordur.
150 kişi yurt dışına çıkarıldığında, Osmanlı hanedan mensupları yurt dışına çıkarıldığında İttihatçıların yaşadıklarını yaşadılar. Öldürülmeyerek belki daha ağırını yaşadılar. Ama insan akıllanmadı. Yine inanıyor, yine putlar yapıp ona ibadet ediyor. İkbalden düştüklerinde o kişileri de yiyeceklerdir. Hiç kuşku yok.
Xxxx
Asıl acıklı tarafı, ikbalde iken putu yapılanlar bütün insanlık tarihinin farkında oldukları halde bu kahkahalık, gözyaşılık sahnelere izin veriyorlar, teşvik ediyorlar. Onlara değer yüklendikçe iştahları artıyor, daha, daha, daha diye mütemadiyen kendilerine değer yüklenmesini istiyorlar. Peygamberin değerini ona yüklüyor insanlar tatmin olmuyorlar, Allah’ın değerlerinin onda toplandığını söyleyenler bile memnuniyetle karşılanıyor.
Ah insan kendi putunu kendin yapar sonra da ona kulluk edersin.