Yunanlıların inadı
Ortak sınırımız olmamasına rağmen komşu telakki ettiğimiz ve bunu iyi komşuluk ilişkileriyle sürdürdüğümüz Makedonya için Büyük Şair Yahya Kemal'in "Rakofça kırlarının hür havası" diye tasvir ettiği Makedonya'nın kültür ikliminin son temsilcilerinden Prof. Dr. GjorgeIvanov ve Dr. Akkan Suver Madalya Töreni sonrası bir aradalar.
Ünlü Yazar Şevket Süreyya Aydemir “Tek Adam” adlı kitabında Atatürk’ün ölümünü anlatırken O’nun için “Son Makedonyalı” deyimini kullanır.
Makedonya’nın adı artık “Kuzey Makedonya’dır.
Ne var ki, ülkenin Cumhurbaşkanı GjorgeIvanov bana “Üstün Hizmet Madalyası”nı Makedonya Cumhurbaşkanı sıfatıyla sundu. Onlardan aldığımız bilgiye göre de bu madalya Makedonya adıyla Resmi Gazete de yayınlanan son kararnameydi.
Bilindiği üzere Makedonya Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş bir devletti.
Yirmi beş yılı aşan bir süreden beri Yunanlılar; “Makedonya adı bizimdir” diye dünyayı ayağı kaldırdılar.
Bu ayağı kaldırışı önceleri umursamadık. Dünya da umursamadı. Ama bitmek tükenmek bilmeyen bir ısrarla Makedonya adını silmek için Yunanistan elinden geleni ardına koymadı. Sonunda Makedonya’nın NATO ve Avrupa Birliği girişimlerini boykot etti. Müzakerelerin önünü kesti.
Hükümet de halka müracaat etmek zorunda kaldı.
Halk çoğunluğunun katılmadığı bir referandumla Makedonyalılar, Yunanlıların isteğine uydular ve Makedonya’nın adını Kuzey Makedonya Cumhuriyeti olarak değiştirdiler.
Bu değişikliği Cumhurbaşkanı GjorgeIvanov kabul etmedi. “-Anayasaya sadık kalacağıma yemin ettim. Dolayısıyla Anayasamızda devletimizin adı Makedonya Cumhuriyeti’dir. Benden sonra gelecek Cumhurbaşkanı Yeni Anayasaya göre yemin edecektir. O zaman yerime gelecek şahsiyet bu adın geçerliliğine onay verebilir” diyerek, Kuzey Makedonya adını şimdilik buzdolabında tutuyor.
Evet, bu bizlere ders olmalıdır.
Konusunda ısrarlı Yunanlıların inadı şimdilik yürürlüktedir.
Elbette coğrafi olarak Makedonya’nın bir parçası da Bulgaristan’dadır. Bulgarların bu konudaki sessizliğine karşı Yunanlıların çığlık çığlığa ortalığı ayağa kaldırılmalarına, milletlerin kendi adlarını kendileri tayin eder prensibini ayaklar altına almalarına, medeniyet ve insanlık acaba yarın ne ad verecektir.