Yüzyıllar sonrasından gelen ses
Salda Gölü, temiz berrak ve bir doğa harikası…
Daha 10 yıl öncesine kadar burası turizme kazandırılmalı diye feryat ediliyordu, şimdi insanlar niye oraya gidiyor uzak dursunlar deniyor.
Salda Gölü’nün yanından bir yol geçer ve 10-12 dakika sonra Yeşilova’ya ulaşırsınız…
Salda gölünün çevresinde de küçük yerleşim yerleri vardır…
Her nedense bunlarda göle görece uzaktır…
Çevresinde tarım yapılır.. Gölün suyunun kimyasal bileşiminin tarıma elverişli olmadığı söylenir.
Çevre halkının inancına göre gölün ortasına doğru gidilmez çünkü orada girdap vardır ve insanı yutar…
Tüm bu bilgiler Salda Gölünün bir krater gölü olduğu inancını güçlendirir.
Denizli’ye daha yakındır ama, Burdur il sınırları içindedir…
Şimdi gelelim işin püf noktasına; Gölün manzarası gerçekten muhteşemdir. Hemen dibindeki orman ise ayrı bir güzellik.
Ama her nedense yöre halkı bu nimetlerden faydalanma yerine gölden uzak durmuştur. Tarım alanları bile göle mesafeli
Selda gölü milyonlarca yıldır orada… İnsanlarda orda…
Ama gölün sahili de suyu da tertemiz. Hiç kirlenmemiş.. 20 yıl öncede tertemizdi. Kumlar aynı güzellikteydi. Arada bir bazı insanlar gölden uzakta durur güzelliği seyreder ve nefes alır giderdi…
Sonra ne oldu da birden bire kirlendi Salda Gölü…
O bölgede yüzyıllardır insanlar yaşıyor göle tek çöp atmamış… Neden…
Çünkü; o insanlar yaşamlarının doğaya bağlı olduğunu biliyor ve ona saygı duyuyor…
Sözde şimdi eğitimli olduk, cebimizde üniversite diploması var; ama dünden daha cahil bir insanız…
Yaşadığımız dünyanın bile değerine bilmekten aciziz
Yani, biz büyüdük geliştik, şimdi dünyayı yok etmekle meşgulüz.
Belki, torunumun torunudur; ama bir serzeniş, hakaret ve de maalesef küfür duyar gibi yüzyıllar sonrasından…
Ah dede vah dede, bırak içecek suyu seyredecek su birikintisi bırakmamışsınız. Ben sizin…….
