ZATEN GÜLECEK DEĞİL
Timurlenk'e bir zaman bir uşak lazım olur
Her kim der, köle bula, ziyade memnun olur
Ödül vermese bile Timur sert biriymiş
Koşmayan baştan olur, Timur bir buyruk demiş
Dağılır dört bir yana bu buyruğu duyanlar
Buyruğu ferman bilir kalmamış duymayanlar
Ne kadar uşak gelse, Timur bir kusur bulur
Öfkesinden korkanlar tekrar yola koyulur
Bir buyruk göndererek Hoca'yı da çağırtır
Fikri beyanda bulun şöyle yanımda otur
Hoca der, ey Hünkarım, bana buyruğunuz ne
Uşak lazım oldu da ihtiyaç var fikrine
Gelen köleler için Timur başlar kusura
Şerrinden korkan Hoca, uyum sağlar Timur'a
Yine böyle bir grup uşak girer içeri
Birbirine eş değer kusursuzmuş her biri
Hoca der ki içinden böyle güzel mi olur
Şimdi Timur yanılır, bir değil iki alır
Fakat gel gör Timur'un değişmez tutum ile
Herkesi taciz eder, kararsız huyu ile
Başlamış kusurlara gelen köleler için
Bunları gören Hoca, gülermiş için için
Timur Hoca'ya sorar gülmenin sebebini
Söyle bakayım Hoca ne gıcıklar içini
Hoca der son köleyi beğenmiştim bendeniz
Ona bile bir kusur buldunuz gönderdiniz
Timur der ki onun da sırıtıktı dişleri
İçimizi karartır, asık suratın biri
Ey Hünkarım, der Hoca, şu bir gerçek, iyi bil
Zavallı, kapınızda zaten gülecek değil.