Zekea
Şimdi başlığa bakan kelimeyi yanlış yazdığımı düşünecek, gazetenin tashihçisi de, yanlış yazdığımı düşünerek düzeltmeye, yani alışılageldik biçimde yazmaya yeltenecektir.
Türkçe’de ke sesini temsil eden harf yoktur. Türkçe’nin bugünkü Latin asıllı olanında ke sesi için bir harf yok, sadece ka sesi için bir harf vardır.
Bu durumu telafi edebilmek, karşılayabilmek için Ka sesi işareti önüne gelen a işaretine külah giydirerek ka sesini ke sesi yaptığımızı var saydık. Fena halde yanıldık. Başı ağrıyan ka sesi ama biz onu baş ağrısından kurtarıp ke sesi haline getirmek için a harfine ilaç verdik, tedavi uyguladık. Hadi biraz düşününüz.
Xxxx
Zekea beynin faaliyeti olan akılın coşkunluk halidir. Beyin, faaliyetini sessiz sakin sürdürür genel olarak. Ona aklı selim denilir. Bir de bu faaliyetin hız kazandığı, akılın coşkunlaştığı, daha önce bilinmeyenleri keşfettiği anlar var. Hayatta karşılaşılan güçlükler akılla giderilir, çözülür. Ama bir de herkesten hızlı, herkesten farklı çözümler üretildiği olur. İşte o an akıldan çok akılın coşkulu hali zekea faaliyettedir. Hayatın içinde kimi zaman, kimi insanlar buluş yaparlar. Yaratılmış ama insanlar tarafından bilinmeyen bir çözüm, bir alet bulunur. Buluş yapılır. O buluşu hayata geçirecek alet yapılır. Aletin yapılması akılla olur ama o aletin buluşu zekea ile olur. Akılla zekea arasında böyle bir fark algılamaktayım. Kurnazlık ne derseniz, o da coşku halindeki akılın, yani zekeanın bireysel çıkarlara kullanılmasıdır.
Xxxx
Hayatta, toplum içinde, sokakta, faaliyet alanlarında, eğitim ve iş hayatında herkes aynı başarıyı göstermez. Eğitimde başarılı olan, iş hayatında başarısız olabilir. Sokakta başarılı olan evinde başarılı olmayabilir. Öğrenmekte başarılı olan, öğretmekte başarısız olabilir. İnsanlarla uyum sağlamakta başarılı olan insan, insanları etkilemekte başarılı olan insan toplumda genel bir yanılgıyla akıllı insan, zeki insan kabul edilir.
Bu doğru değil.
İnsanın her alanda başarılı olamaması hesaba katılarak zekeaya çeşitli ayrımlar getirilmiş, duygusal zekea, toplumsal zekea, soyut zekea, sayısal zekea gibi daha bir yığın çeşitleme ile her insana ‘sen de şu alanda zekisin’ denilmenin çaresi icat edilmiş.
Orta zekea öbeğinde olan insanlar toplum hayatında başarılı olurlar.
Xxxx
Zekea niteliği 90-110 birim olanlar orta zekea öbeğini oluşturur ve toplum hayatında, iş hayatında, memurlukta uyum içinde çalışırlar. 110-120 birim zekea niteliği olan insanlar yönetici sınıfta yer alırlar.
120 ve daha yukarı birim nitelikte zeki olanlar, akıllı olanların işi zordur. Onlar herkesten farklı algılar, herkesin baktığı pencereden bir bakıp geçer ve kendi pencerelerinden seyrederler.
Bunlar uyumsuzdurlar. Başka insanlarla anlaşamazlar. Ortak paydaları azdır. Arkadaşları yoktur, eve ya da içlerine kapanırlar. Toplum hayatının hiçbir yerinde de başarılı olamazlar. Çünki kimseyle işbirliği yapma konusunda olumlu tavırlar ortaya koyamazlar.
Bu yüzden toplum hayatının sevk ve yönetiminde her hangi bir alanda görev alanlar orta zekea niteliğine sahiptirler.
Xxxx
Devletimiz de bunu bildiğinden liseye gidecek öğrencileri seçerek alıyor. Bir yeteneği olanlar meslek liselerine gidiyorlar. Her hangi bir alanda yeteneği olmayan öğrencileri de düz liselere alıyor devlet. Düz liseye giden öğrenciler üniversiteye giderek, mimar, mühendis, hukukçu, hekim oluyor sonra da siyasete atılıp toplumu yönetmeye talip oluyorlar. Böylece devlet nizamı da orta zekealılar için çalışıyor.