CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

ZİNCİR MARKETLER DEVLETTEN DAHA MI BÜYÜK?

Yanarım da ona yanarım;  Sayın Başkan yedi düvele sözünü geçirdi de bir  şu zincir marketlere, bankalara, holdinglere, meyve sebze hallerindeki kabzımallara sözünü geçiremedi !

Bunların her biri  birer Arslan Yürekli Rişard olmuş . Bunlara ne sayın Başkanın sözü, ne de kanunun hükmü geçiyor ! 

Gülerek, eğlenerek, küçük cezaları istihza ile fakir tüketicinin sırtına yükleyerek icraatlarına devam ediyorlar. 

Halk, bir yandan canı bahasına evlatlarını yedi düvele karşı cansiperane  sınıra  dizmişken, diğer yandan  arkasını kollamaya çalışıyor !

Halk, arkam, dayım, amcam, canım, ciğerim  derken  arkadan hançeri yiyor! 

İktidara   arkadan yanaşıp  canım cicim güzellemesi yapan iyi gün dostları , ilk fırsatta Başkana ve gerçek  dostlarına ihanet için fırsat kolluyor.  

Başkana iltisakları , İslamcılık, hemşerilik, imam hatipten mezuniyetten  ibaret  rant çevreleri  son öldürücü darbeyi vurmak üzere  pusudalar. 

Halk neredeyse Kal-u Beladan beri açlık, yoksulluk, ızdırap, çekiyor. Halk şimdilik samimi, ilkeli  olduğuma inandıkları  liderlerinin hatırına , ses çıkarmıyor. Sahnelenen  demokrasi oyununu bıyık altından göz ucuyla izliyor. İnsan hakları laflarına karnı tok.

Halk , canı  gönülden destekleyip kendine baş, başkan yaptığı lideriyle , emperyalizme ve içerimizdeki işbirlikçilerine  karşı son hesaplaşmaya doğru yürüyor.

Vatanı, namusu, insanlığın izzet ve şerefi için can vermiş , vesayet zincirlerini kırmış , iktidar gaspçılarını burun üstü süründürmüş  bu halk Allah’ın izniyle   hesabı Ruz-i Mahşere bırakmayacak !  

Dün marketlere indim. Oturduğum yer, Üsküdar’da orta halli, genelde emekli insanların bulunduğu yer. Çevrede bakkal yok.

 Kötü şöhretleriyle namı sanı, ariflerce  bilinen dört marketi gezdim. 

Hepsinde halkla alay eden, sefalete ,yoksulluğa duyarsız, milliliğini kaybetmiş bu  market raflarını ibretle seyrettim. 

Kölece çalıştırılan, dakika başı raflara etiket yetiştirmeye çalışan   personelin, müşteriye karşı mahcup olup bitap düştüğünü, gördüm.

Sadece biber fiyatlarına baktım. Sivri biberi baz aldım diğerlerine de örnek olsun dedim. Sivri biberin fiyatı bir yerde  16, diğerinde 17,5 , bir başkasında 30, gene bir diğerinde  38 liraydı.  Diğer zerzevat ve bakliyat için  de benzer  etiketler sergilenmekteydi. 

Sözüm size  Beyler! Beyefendiler, kendilerini iktidar katında gören muhtekirler !  Öyle bir Osmanlı tokadı yiyeceksiniz ki, sesi ta Arş-ı Âlâ’dan yankılanacak !

Şüphesiz halk  zincir marketlerden, hırsız muhtekirlerden, vurguncu müteahhitlerden vs. daha güçlüdür. 

Son seda İsrafil’in süru  ile  olacak. 

Son sözü  daima halk söyler...

<