ZORA PAZAR MİSAFİR
Bizim evde misafir var... Almanya’dan geldiler; tatil için…
Avro değerlenince ucuz tatil için bize misafir olmaya karar vermişler…
Kendilerine ; “ Madem bu kadar açık konuştunuz, ben de size açık konuşayım. Siz de kendi evinize gidin. Kartal’da eviniz var. Eviniz geniş, büyük.”dedim.
Hanım beni kınadı ; “ ula görgüsüz olma, misafirle böyle mi konuşulur?
Tabi hanımın piyasadan haberi yok.Para havadan geliyor sanki…
Bütün itirazlarıma rağmen bunlar misafir oldular.
Adam karısıyla bizim yerimizde , biz de kanepelerde yatıyoruz…
YEMEK, İÇMEK…
Yeme içmelerine gelince ; Bunlar önlerine geleni fil gibi yutuyorlar. Yanakları birer kırmızı elma. Hele adam; hele adam!..
Adam doymuyor birader…Her sabah bunlara kahvaltılık yetiştireceğim diye madden ve manen yıpranmaktayım..
Kaşar peyniri istediler geçen gün ... Pek beğenmişler. Ekmeksiz yiyorlar.
Bunlara kaşar yetiştiremiyorum. Karı koca ; “Hacı, kaşarın da pek güzel. Git bir parça daha getir “ dediler .
Birader bir parça yirmibeş lira...
“Kartal’a gidin , evinizin karşısında Sütaş’ın bayisi var, oradan alırsınız” diyorum. “ Bizi kovuyorsun ? Bize yüz mü vuruyorsun? “deyip küsüyorlar.
Tabi arkasından hanım koluma cimdik atıyor; Misafirimizi üzme, diye .
MİSAFİRLİK ÜÇ GÜNDÜR!
Misafirlik üç gündür. Bunlar ise sekiz gündür bizdeler!
Ben ” Siz gidin biz de biraz size misafir olalım,” deyince , kârı koca bir ağızdan ; abi sen çok açık sözlüsün. Seni bunun için sevip evinize misafir oluyoruz. Siz de gelin ama size yemek yapamayız, diyorlar...
Beni sevmeseler daha mutlu olacağım !
BUNLARIN YÜZÜNDEN DİZİLERİMİ İZLEYEMİYORUM
Aksam gidiyorum televizyonda dizi haber izleyeceğim. Cemal Kaşıkçı’yı buldular mı diye merak ediyorum. Bunlar hemen itiraz ediyor; Sakın ha sakın! Kafayı bunlara takma. Tansiyonun var. Beynine kan sıçrar felç olursun! Böyle şeyleri izleme ! diye bana çıkışıyorlar…
Kumanda ellerinde . Diziden diziye geçiyorlar; “Sen bizim dizimizi izle. Bu yaştan sonra bir de mafyalığa mı merak saldın? deyip kumandayı elimden kapıp arkalarına saklıyorlar.
Ben emekliyim ya…Boş zamanlarımda bir şirketin işlerini takip ediyorum. Adam şirketten mesela çocuğuna ders kitabı almış, dergi, kurs kitabı, ansiklopedi almış. Parasını bilerek ya da bilmeyerek ödemiyor. Ödeme olmayınca ben devreye giriyor, şirket adına tahsilat yapıyorum.
Adamlara manevi cebir uygulayıp alacağı haricen kısım kısım tahsil ediyorum. Meblağın yüzde onunu da kendim alıyorum.
Misafirler bu yüzden bana bu sıfatı yakıştırıyorlar!...
Bunlar misafir değil, bunlar ne kâfir!..
Bunlar zora pazar misafir !