SEVİLAY YÜKSEL

SEVİLAY YÜKSEL

O ARMUT AĞACINI KESTİLER….

Türkiye neyi tartışıyor dünya neyi…

İstanbul’un son kalan yeşili bir bankaya borç için imara açılıyor…

Neden mi?

Kredi aslan bir borcunu ödememiş teminat olarak gösterdiği arsa ise ekonomik değere sahip değil…

Çözüm basit…

Arsayı yeşil alandan çıkarır imara açarsın, rantı yükseltirsin hem banka kurtulur, hem de borçlu…

Bu kadar basit…

Burası Türkiye; her an her şey olabilir..

Her türlü derde  deva vardır da; bir türlü şu geçim meselesi çözülemez…

Çözülemez çünkü fukaradan alınır zengine kredi diye verilir, zengin fakirin parasıyla ürettiklerini yine fakire en “kazık” şekliyle geri satar…

İşte buna Türkiye’de  “yüksek ekonomi bilimi” denir…

Bu sadece Türkiye benzeri ülkelerde olabilir ne yazık ki…

Bu tür “şeyler” sadece Türkiye’de mi olur?

Elbette hayır…

Londra’da da olur… Ama bir farkla…

Orada toplumsal itiraz vardır; bizde ise toplumsal “zoraki sessizlik”

Şimdiki adı “şükür”lü olmaktır…

Şimdi konuya dönelim…

Eski bir olay ama hatırlatmakta fayda var diye düşünüyorum…

Öykü iki senelik…

Önce olayı anımsayalım ve söylenenleri bir ağaç için verilen mücadeleyi dinleyelim…,

İngiltere'nin Batı Midlands bölgesinde yer alan ve ülkenin en eski ikinci yabani armut ağacı olduğu düşünülen yaklaşık 250 yaşındaki bir ağaç tren yolu hattı inşası için kesildi.

Birmingham ile Londra'yı birbirine bağlayacak olan HS2 isimli tren yolu hattı için daha önce de kesilmesi gündeme gelen ağaç, daha büyük çevresel zarara neden olacağından endişelenilerek HS2'ye karşı başlatılan protestoların da odak noktası haline gelmişti.

Bölgede doğup büyüyen yerel bir sanatçı olan Sarah Morgan, sabah köpeklerini gezdirirken işçilerin ağacın dallarını kesmeye başladığını fark etti.

İlçedeki pek çok kişi gibi, on yıldır Güney Cubbington ormanında kesilen ağaçlara karşı kampanya yürüten sanatçı, "Epey gözyaşı döktüm. Bunu görmek çok üzücü. Kesimi durduracak bir şey olması için dua ediyordum" diye konuştu.

Ağacın kesilmemesi için sürdürülen kampanyada yer alan ve yakınlarda yaşayan öğretim görevlisi Charlotte Griffin ise kesim için "kesinlikle kahredici" yorumunu yaptı:

Oysa o ağacın kurtarılması için yöre halkı  ne çabalar harcanmıştı..

Ağacın kesimini durdurmak ya da bir başka yere taşınması için hazırlanan bir dilekçeyi 20 binden fazla kişi imzalamıştı.

Ancak Ulaştırma Bakanlığı dilekçeye, "HS2 Ltd, ağacı kaldırmamak için olası tüm seçenekleri araştırdı. Ancak yaşı ve durumu nedeniyle ağacın kesilmesi kaçınılmazdı" cevabını verdi.

Ağaçtan kesilen dallarla 40'tan fazla yeni ağacın yetiştirileceğini söyleyen Ulaştırma Bakanlığı, yeniden büyüyen fidanların yöreye dikileceğini ifade etti.

Dikkat!

Yerel halk da ağacı hatırlamaları için bazı kerestelerin bağışlanmasını talep etti.

 "Cubbington Armutu" olarak da anılan ağaç Woodland Trust tarafından yapılan bir ankette 2015 yılında İngiltere'nin en iyi ağacı seçilmişti.

Ulaştırma Bakanlığı ayrıca tren yolu inşasında kaybolacak iki hektarlık kırsal alanı telafi etmek için 6,2 hektarlık alana ağaç dikme sözü verdi.

Bahsi geçen yüksek hızlı hat, maliyeti, çevreye vereceği zarar ve kırsal alanlardan geçmesi planlanan güzergahı nedeniyle eleştirilmişti.

Ama halk yenildi ve tren yolu yapıldı…

 Peki bu olayı biz niye hatırladık ve niye yazdık…

Sadece iki ülke toplumunun doğaya olan saygısını  ölçümlemek istedik o kadar…

Bir toplum bir anıt ağaca sahip çıkarken, biz ise gece yarısı o ağaçları kesiveriyoruz (!)

Hem de resmi ellerle kesiyoruz…

Kesmesek bile kurutmak için her şeyi yapıyoruz…

<