Gül Göktepe

Gül Göktepe

ROL MODELLER NÜKLEER ENERJİDE KADIN SAYISINI ARTIRIYOR (1)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (IAEA) göre gençler meslek seçimi yaparken, toplumun bir bilim insanının neye benzediğine dair klişe bakış açılarından ve önyargılarından çok etkileniyor. Özellikle nükleer alanda rol modellerin, gençlerin tercihinde önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor.

Tarih boyunca devrim niteliğinde buluşlarıyla çok sayıda kadın insanlığın gelişimine katkı sağlayan sayısız başarıya imza atarken, bu başarıların çoğu gölgede kaldı. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında çalışan kadınlara yönelik asırlardır var olan ve Einstein’ın “atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur” dediği ön yargıların da bunda etkisi büyük oldu.  Yaşadıkları dönemin önüne geçmeyi başaran bilim kadınları ise halen günümüze ışık olmaya devam ediyorlar. Radyolojiden kanser tedavilerinde kullanılan radyoterapiye kadar çok sayıda alanın temelini oluşturan, iki Nobel ödüllü Polonya asıllı Kimyager ve Fizikçi Marie Curie, nükleer füzyon konusundaki buluşları ile tarihe geçmeyi başaran Avusturyalı Fizikçi Lise Meitner, nükleer endüstriye kazandırdığı teknolojilerle ‘elementlere hükmeden kadın’ diye tanımlanan Rus nükleer fizikçi Zinaida Yerşova nükleer alanda ‘ilham kaynağı’ olan önemli isimler arasında yer alıyor.

ROL MODELLERİN ROLÜ

Zorlu koşullara göğüs gererek, inandığı şeyden vazgeçmeyen cesur ve güçlü kadınların ‘yaşanabilir bir dünya için’ mücadeleleri bugün de devam ediyor. Ancak, hem ortaöğretim hem de yükseköğretimde kadın sayısındaki artışlara rağmen, halen “STEM” adı verilen bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında yeterince temsil edilmiyorlar.  Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (IAEA) göre gençler meslek seçimi yaparken, toplumun bir bilim insanının neye benzediğine dair klişe bakış açılarından ve önyargılarından çok etkileniyorlar. Özellikle nükleer alanda rol modellerin, gençlerin tercihinde önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor. Türkiye’de de son yıllarda başarılı bilim kadınları, ilham veren hikâyeleri ve yürüttükleri projelerle pek çok gence ilham kaynağı oluyorlar. Radyolojiden çevreye, sağlıktan tarıma, güvenlikten iklim değişikliğine kadar farklı alanlarındaki örnek çalışmalarıyla nükleere yönelik mitlerin ve ön yargıların önüne geçmeyi de başarıyorlar.

ÖNEMLİ ROL MODELLER

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de önemli çalışmalara imza atan, uzay radyasyonu ve uzay fiziği konularında uluslararası başarılara sahip, “Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var” mottosu ile verilen ‘Uluslararası UNESCO Yükselen Yetenek Ödülü’nü 2017 yılında alan Prof. Dr. Bilge Demirköz, önemli rol modellerden biri. Türkiye’nin ilk ‘Parçacık Radyasyonu Test Altyapısı Projesi’ şu anda onun liderliğinde sürdürülüyor.  Demirköz, bir yandan da gençleri bilim dünyasına teşvik edecek projelere katılırken, konferanslar verip, sergiler düzenliyor.

Demirköz,  kadınları bilime teşvik etmenin önemini; “Dünyanın yükleri ve problemleri artıyor. Bu problemleri çözmek için güce ihtiyacımız var. Bu gücün yüzde 50’sini kadınlar oluşturuyor. Küreselleşen dünyada ise kadının geride kaldığı toplumlar gelişemez. Bu nedenle hem problemleri hep birlikte çözmek hem de kadınların gelişimini desteklemek için kadınları bilime daha çok teşvik etmeliyiz” sözleriyle anlattı.

(Devamı yarın)

<